10
Aralık İnsan Hakları Günü’nde medyaya yansıyan yerel
haberlere bir göz atınca içinde bulunduğumuz tabloya şaşırmamak gerektiğini bir
kez daha anlıyorsunuz…
Hak ihlalleri çığ gibi…
En
temel insan hakkı; yaşam hakkımız tehlikede. Eş, dost,
arkadaş tarafından işlenen cinayet haberleri hayli fazla…
Gerekçeler,
sığınılan mazeretler, üretilen senaryolar ise kan donduruyor…
‘İşsizlik’…
‘Ekonomik
bunalım’…
‘Depresyon’…
‘Namus’…
Vs…
Manavgat’ta bir cinayet haberinde de savunma aynı.
Yengesini öldüren adam ‘abisini
aldattığını iddia ettiği yengesini birisiyle gördüğünü’ anlattığı
savunmasında ‘namus’ için yaptığını
kaydediyor ve ‘gözünün döndüğünü’
ekliyor…
“Hafifletici
sebep” tamam…
Yapmayın lütfen. Cinayetin gerekçesi de mazereti
de olmaz…
Burada yargı kararlarına da iyi bak lazım.
Adam taciz, istismar ya da cinayet zanlısı ama ‘iyi hal’ indirimi alıyor…
Ne demek; ‘iyi
hal’…
Bu halin iyiliği nerede? Bir kravat mıdır, iyi
halin simgesi…
Bu
arada dün sosyal medya hesaplarından çok sayıda paylaşım yapıldı. Adım da
eklenerek yapılan paylaşımlarda Antalya Döşemealtı Cezaevi’nde kadın
koğuşlarında erkek gardiyanların arama yaptığı iddiası yeraldı…
Ayrıca video görüntüleri de paylaşıldı…
Sanıyorum bu konuda yetkililer ve ilgiller
gereğini yapacaktır…
Daha
önce İnsan Hakları Komisyonu’nda görev yaptığım Valilik Komisyonumuzun da
gereğini yapacağını düşünüyorum…
İnsan,
haklarıyla vardır. Herkes birbirinin hakkına saygılı olmak ve özgürlüğünden
yoksun kalmış insanların, haklarını korumak zorundadır…
Sayın Valimiz Münir Karaloğlu’nun hassasiyet
göstereceğine inanarak, hakların ihlal edilmediği günler diliyorum…