Antalya'da ilk yerel gazetenin basımının üzerinden tam 101 yıl geçti.

19 Aralık 1920 tarihinde İzmir'den Antalya'ya gelen Haydar Şükrü (ÖKTEM) Bey tarafından Anadolu Gazetesi yayınlanmaya başlar.

Cumartesi günleri hariç her gün iki sayfa olarak yayınlanan bu gazete, milli mücadele yıllarında Ankara'nın Anadolu'daki sesi olur. (1)

İsminin önünde bolca ünvanlar taşıyan AKP'nin yürütmedeki etkin şahsiyeti Bülent Arınç'ın; "Yerel medyanın önemini biliyoruz. Hangi sorunlarla boğuştuklarının farkındayız. Yerel medyayı güçlendirmek, sorunlarını çözmek için ciddi çalışmalarımız var. En kısa zamanda bu müjdeyi vereceğiz" söyleminin üzerinden tam 10 yıl geçti.

Günler su gibi akıp gidiyor ancak yerel medyanın sorunları bırakın yerinde saymayı, büyüyerek devam ediyor.

Verilen sözler, helyum gazı doldurulmuş bir balon gibi havada asılı kalıyor.

İşgal güçlerinin yüz yıl önce Anadolu basınına uyguladığı baskıcı tutumun, bugün çok daha fazlasını AKP iktidarının uygulamaya koyduğunu acı örneklerle birebir yaşıyoruz.

Gazetecilik bir aşktır. Sevgiliye duyulan hasret, özlem ve şefkat ne ise, gerçek haber peşinde koşmanın ve de o haberi kamuoyuna vermenin verdiği haz da aynı duygunun ikiz kardeşidir gazeteci için.

Gazeteci, her şeyden önce bazı değerleri olan, bu değerlere inanan ilkeli ve omurgalı bir kişiliğe sahip olmalıdır.

Bilginin malzemesi insandır...

Gazetecilik halkla birlikte yapılır. O yüzden gazeteci halkını sevmeli ve onu doğru bilgilendirmelidir. Ve gazeteci, yaptığı her haberde halkına olan bu sevgiyi göstermeli ve samimiyetini ortaya koymalıdır.

Hasan Tahsin, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Çetin Emeç ve diğerleri bugün neden anılarımızda hep ölümsüzlerdir?

Çünkü onlar siyasetin dalkavukluğunu yapmadılar. Onlar, halkın gazetecisiydiler.

Antalya'da da bu onurlu mesleği hakkıyla yapan çok değerli gazeteciler var. Onların varlığıyla ilimizde, ilçemizdeki gelişmeleri takip edebiliyoruz.

Çok zor koşullar altında kamu görevini hakkıyla yapan bu gazetecileri hepiniz yakından tanıyor, biliyorsunuz...

AKP iktidarının tek tip gazeteci oluşturma projelerine karşı çıkan, siyasetin dalkavukluğunu yapmamak için baskıya direnen, her türlü zorluğa katlanan ve halkıyla bütünleşen bu gazetecilere destek vermek, Antalyalının birincil görevi olmalıdır.

Antalyalı bunu 101 yıl önce yaptı. Kurtuluş savaşına destek vermek için tüm masraflarını karşılayarak Haydar Şükrü Bey'i İzmir'den getirtti ve Antalya'ya bir yerel gazete kazandırdı.

Ve o gazete, işgal güçlerinin yenilerek Antalya'dan kovulmalarında çok etkin görevler üstlendi.

Bugün ülkemizde inşa edilmek istenen siyasal ortamın koşulları, 101 yıl öncesine nazaran daha karmaşık ve tehlikeli bir boyutta seyrediyor.

Anadolu basınının bu nedenlerden dolayı işlevi daha bir önem kazanıyor.

Antalyalı;

Gazetene ve gazetecine destek ol!

Onlara sahip çık!...

 

(1) Hüseyin ÇİMRİN: Bir Zamanlar Antalya