Hem gazeteci hem siyasetçi olmak ne zormuş, şu günlerde daha da çok hissediyorum. Çünkü bazı şeyleri çok net ifade edemiyorum kimi zaman. Korkudan mı, elbette değil. Ama örgüt ahlakı bazı şeyleri paylaşmama müsaade etmiyor. Böyle olunca da toplum görünen gerçekle değerlendirme yapmak durumunda kalıyor…

Neyse ki yaşananları izleyenler, meclisleri sürekli takip edenler anlıyorlar aslında kimin ne yaparak, ne demek istediğini…

Sadece bugünkü Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi…

Çok sayıda karar, jet hızıyla geçirildi…

Hem de belki tarihi kararlar, birkaç dakikalık oylamayla geçiştirildi…

Bilgi yok, araştırma yok, inceleme yok…

Hatta komisyon raporlarını okutmak bile yok…

Başkan Menderes Türel’in deyimiyle “Her raporu okumak 1 dakika sürüyor” çünkü…

Öyle ya ne gerek var…

Aslında Başkan Menderes Türel’e tüm meclis üyeleri görevlerini versin…

Meclis de olmasın…

İstediği kararı nasılsa çıkarıyor…

Tabii sorumlu Türel mi…

Hayır, değil…

Ona bu saadeti yaşatanlar sorumlu…

İşte bu ortamda dün Antalya’ya ikinci kadın plajı için karar alındı…

Sadece ben ve İbradı Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru ‘Hayır’ dedi…

Bir başka konu Boğaçay Projesi…

Kenti ilgilendiren en önemli konu, proje ve planlamalardan…

Ama planlama raporu, plan önerisi yok…

Görmeden, bilmeden oy kullandı, meclis üyeleri…

Tabii reddettik, CHP Grubu olarak…

Bir başka konu ise Bosna Hersek’e gençlik merkezi yatırımı…

Hükümetin yapması gereken 5 milyonluk yatırımı gönlü zengin Başkan Türel yapıyor…

Ama aynı Başkan, kendi yurdunu ‘Yük oluyor’ diye TÜRGEV’e veriyor…

İşte böyle…

Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil…