“Yurtta sulh, dünyada sulh” diyen bir dünya liderinin kurduğu Türkiye Cumhuriyet’inde bugün maalesef huzur yok. Ne yurtta barış, ne dünyada barış kaldı. Emperyalist kurgunun kirli oyunlarıyla dünya kan gölü…

Yüreğimiz acıyor…                 

Her nerede bir patlama, çatışma olsa ölenler yüreğimize gömülüyor. Fark etmiyor dili, dini, ırkı, mezhebi…

İnsanlık ölüyor her seferinde…

Dün yanı başımızda patladı kurşun…

Konyaaltı İlçesi’nde jandarmaya saldıran hainler bir uzman çavuşumuzu şehit etti…

Arkada hamile bir eş, babasız bir yavru bıraktılar…

Bir annenin daha yüreğine ateş düştü…

Hislerimiz tarifsiz…

Acımız…

Bugün defnedilecek şehidimiz…

Fadimaana’ya Allah sabır versin…

Ruhu şad olsun, şehidimizin…

Peki ya ne olacak böyle?

Memleketimizde her gün yürekler yanmaya devam mı edecek…

Yıllardır izlenen yanlış politika sonucu geldiğimiz tablodan nasıl çıkacağız?

Müzakereler, komşuya müdahaleler, BOP’a eşbaşkanlık etmeler…

Sadece 7 Haziran 2015-6 Haziran 2016 arasında 500’ün üzerinde şehit verdik…

Yeter…

Memleketimizde huzuru  yeniden tahsis edelim…

Artık şehit haberi duymayalım…

Çatışmalar olmasın…

Canlı bomba saldırıları tarih olsun…

Huzur gelsin memleketimize, huzur…