
İbrahim Akkaya
Yerinden vergilendirme ve namus meselesi !
Bir yılın daha sok günlerini yaşıyoruz.
Zaman hızla akıyor, kimi gelişmeler ışık hızıyla oluyor, kimi konularda ise bir türlü adım atılamıyor, bir arpa boyu yol alınamıyor.
Kimi yasa tasarıları Meclis’in tozlu rafları arasına gizleniyor.
Bir türlü gündeme alınamadığı için de ‘kadük’ oluyor.
Meclis’ten bir türlü çıkarılamayan, daha doğrusu gündeme alınmasına cesaret bile edilemeyen yasa tasarılarından birisi de kısa adı AVM olan ve esnafın canından bezdiren alış veriş merkezleriyle ilgili yasa..
Antalya’da sayıları her geçe gün artan AVM’ler, bununla da yetinmeyip, sokak aralarında ‘Yavru AVM’leri de açmaya başladılar.
AVM lobisi o kadar güçlü ki, “Bu yasayı namus meselesi yaptım” diyen iş dünyasında ‘Ali Abi’olarak anılan AKP iktidarının ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, siyasetten ayrılmasına alış veriş merkezleriyle ilgili yasanın neden olduğunu açıklamıştı.
Ali Coşkun, bir dergiye verdiği röportajda, “Başbakanla tartışmalarımızın başında bu konu, yani alışveriş merkezleri gelir. Siyasetten ayrılmamın ana sebebi bu konudur”diyor..
Ali Coşkun, siyaseti hayatını noktaladığı AVM yasası ile ilgili olarak şunları söylüyor :
“Yasa teklifini esnaf, AVM sahipleri, sivil toplum kuruluşları ile birlikte hazırlamıştık. Ancak Başbakanı da yanıltarak yasanın çıkmasını engellediler. Yasa uzun süre Başbakanlıkta bekledi. Meclise sevk edilmedi. Prestij bakımından yasayı Başbakanlık’tan geri çektim. Ekim ayında tekrar gönderdim. Ama yine Başbakanlık’tan Meclis’e inemedi. Başbakanla tartışmalarımızın başında bu konu yani alışveriş merkezleri gelir. Ben geri adım atmadım. Siyasetten ayrılmamın ana sebeplerinden biri bu yasa”
.Ali Coşkun, bununla da kalmayıp, AVM yasasının Meclis’ten çıkmaması için sadece rahmetli Sakıp Sabancı ve AVM sahiplerinden değil basın patronlarından da baskı yapıldığını iddia ederek söyle diyor :
“Yasaya karşı çıktılar. Çünkü reklam alıyorlardı. Bu konuya elini atma dediler. Hedef olduk. Açığımız olmadığı için bir şey yapamadılar. Ama oğlumun sünnetinde kullanılan araba için bile, “makam arabasını sünnet arabası yaptı” dediler. “Bu yasadan vazgeç sizi her gün haber yapalım” diye rüşvet teklif ettiler”
AVM yasası işte bu yüzden çıkmıyor.
Antalya için hayati önem taşıyan bir diğer önemli konu ise “yerinden vergilendirme’
Ağırlıklı olarak turizmcileri ilgilendiriyor bu konu..
Çünkü Antalya’nın denizini, havasını, suyunu kullanan ve kirleten, belediyeleri çöpçüsü gibi gören turistik tesisler, merkezleri Ankara dışında, daha çok da İstanbul’da olduğu için vergilerini buralarda ödüyorlar.
Yani Antalya’nın parası İstanbul gibi büyük kentlere gidiyor.
Yerinden vergilendirme konusunda atılmak istenen her adıma ‘turizmci lobisi’ anında karşı çıktı, bunun için de şimdiye kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bu konuyla ilgili bir yasa tasarısı sunulmadı..
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, cesaretli çıktı ve hazırladığı yasa tasarısını Meclis Başkanlığı’na verdi..
Sapan tarafından hazırlanan, 13.06.2006 tarihli ve 5520 sayılı ‘Kurumlar Vergisi Kanunu’nda ve 02.07.2008 tarihli ve 5779 sayılı ‘İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’da değişiklik yapılması hakkındaki kanun teklifi, TBMM Başkanlığına verildi.
Yıldıray Sapan, “Ülkemizdeki firmalardan birçoğunun merkezi İstanbul, Ankara veya İzmir gibi Büyükşehirlerimizdedir. Bu firmalar diğer illerde de birçok şube açmaktadırlar. Bu şubeler, o illerde faaliyet gösterirken, o ilin sosyal ve altyapı imkanlarından faydalanmaktadırlar. Ancak iş vergilendirmeye gelince durum değişmektedir. Firmaların merkezi neredeyse, vergilendirilmesi orada yapılmaktadır. Bu yüzden diğer illerde faaliyet gösteren şube niteliğindeki işletmelerin vergi gelirlerinden, bulundukları iller hiçbir şekilde faydalanamamaktadır. Özellikle Antalya ve Muğla gibi şehirlerimizde bulunan yüzlerce turizm tesisinin merkezi İstanbul’dadır. Bu turizm tesisleri o şehrin bütün imkanlarından sonuna kadar yaralanmalarına ve bu illerde büyük kazanç elde etmelerine rağmen, bulundukları illere bir kuruş bile vergi geliri sağlamamaktadırlar. Kanun teklifinin amacı, yaşanan bu adaletsizliğin önüne geçmek ve kazancın elde edildiği ilin, genel bütçeden hak ettiği payı alabilmesini sağlamaktır” diyor.
Sapan, teklifin yasalaşması ile vergide büyük bir adaletsizliğin önüne geçileceğini söyledi.
Antalya’daki turistik işletmelere yol, su ve atık su ile çöp gibi hizmetlerin Büyükşehir Belediyesi tarafından verildiğini belirten Sapan şu saptamalarda bulunuyor :
“Ama iş hizmetin karşılığını almaya gelince ortaya büyük bir haksızlık çıkıyor. Mevcut kanunda, ‘Mükelleflerin şubeleri, ajansları, alım-satım büro ve mağazaları, imalâthaneleri veya kendilerine bağlı diğer iş yerleri için, bunların bağımsız muhasebeleri ve ayrılmış sermayeleri olsa dahi ayrı beyanname verilmez’ diye bir madde olduğu için vergiler büyük kentlerdeki merkezlere ödeniyor. Antalya’nın alması gereken vergi payını da hizmetle ilgisi olmayan İstanbul ve Ankara’nın Büyükşehir Belediyeleri alıyor. Teklifimizle durumu tersine çeviriyoruz. Merkezleri başka kentlerde olsa da işletmelerin yerinde beyanname vermesini, vergilerini de yerinde ödemesinin önünü açıyoruz. Böylece Antalya Büyükşehir Belediyesi, verdiği hizmetin bedelini almış olacak. Benzeri durum Muğla için de geçerlidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.