Son yıllarında işgalciler tarafından, ‘Hasta Adam’ olarak adlandırılan ve ölümü üzerine nasıl paylaşılacağı, sınırlarının nasıl olacağı, sonuçta nasıl yönetileceği tartışılan Osmanlı İmparatorluğu’nun, elde kalan son topraklarında, Atatürk tarafından kurulan çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti bugün aynı konuma düşürülmüş olmalı ki, ülkeyi yönetenler tarafından “Yeni Türkiye” sloganı dillendiriliyor.

                               Daha önce Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, ülkeyi bu hale sokan AKP’ ye övgüler dizen, ancak kullanım süresi dolduğu için bir kenara atılan sözde aydın ve yazarlar da, ‘İkinci Cumhuriyet’ sloganı ile sürece anlam katmışlardı.

                               Adına ‘İkinci Cumhuriyet’, ‘Yeni Türkiye’, ‘Yeni Osmanlı’ ne derlerse desinler; yapılmak istenen, Atatürk’ ün kurduğu Cumhuriyet’ in felsefesinin yok edilmek istenmesidir.

                               Bu felsefe; çağdaş, bilime ve akla dayalı, laik bir devlet kurma felsefesidir.

                               Yapılmak istenen ise, kendi mezhep ve din anlayışlarına göre oluşturulan toplumsal ve yönetsel kurallar icat ederek (uydurarak), kendilerini Allah’ın ve Peygamber’in temsilcisi yerine koyacak dini (teokratik) devlet kurma çabasıdır.

                               Dayanılan düşünce, Kur’an-ı Kerim’ de emredildiği belirtilen, şeriata dayalı İslam Devleti kurmaktır. (Irak Şam İslam Devleti IŞİD gibi)

                               Bu anlamda Osmanlı İmparatorluğu, başında aynı zamanda İslam Halifesi olan Padişahın yönettiği bir İslam Devleti olup yönetimi ve halkın sosyal hayatı İslami kurallara dayanmaktadır.

                               Bu düşünceyi siyasetinde esas alanlar ile bunları yapılan seçimlerde bilerek veya bilmeyerek destekleyenlere yıllardır anlatmak istediğimiz,

                               Birazcık tarih okumaları (anlamaları kaydı ile),

                               Osmanlı İmparatorluğu’nun hangi nedenler ile bilim ve teknolojide geri kaldığı,

                               Sanatın her dalından dini saiklerle nasıl uzaklaştırıldığı,

                               Şu anda yeni kurulacak imparatorluğun en favori kurucu unsurları, başta Filistin olmak üzere; Osmanlı’ya ve Cumhuriyet Türkiyesi’ne  en büyük zararı vermiş, isyan etmiş, arkadan vurmuş Arap ülkeleri ile bu coğrafyada faaliyet gösteren ve adının başına İslami(!) unvanını alan IŞİD, Hamas, Müslüman Kardeşler, El Fetih, El Kaide, El Nusra, İhvan … vb. terör örgütleri ile aynı niteliği taşıyan bölücü PKK, PYD vb. terör örgütleridir.

                                Bu unsurlardan oluşan İmparatorluk eyaletlerden oluşacak, Başkanları da şuan kendisini Cumhurbaşkanı seçtiren zat olacaktır.

                               Görünen Yeni Türkiye manzarası böyle…

                               Ancak, nihai olarak kurulacak olan imparatorluğun adında Türk Türkiye olamayacağı gibi, İslam kelimesinin de bulunması gerekmektedir.

                               Bu zihniyetin 2023 hedefi, Atatürk’ ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin (onlara ve bölücülere göre TE CE) tüm felsefesi ile yok edilmesi; ancak daha ileri konan 2071 hedefi de Türk isminin Anadolu topraklarından silinmesi olarak görünmektedir.

                               Dileriz bu hastalıklı (marazi) düşünce hayata geçmez.

                               Osmanlı’ ya 20. yüzyılın başında Batı’nın yakıştırdığı ‘Hasta Adam’ unvanı ne gariptir ki; 21. Yüzyılın başında Atatürk’ ün kurduğu Cumhuriyet için kullanılmak istenmektedir.

                               Bizce Hasta Adam unvanı; Atatürk’ ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nden çok, şu an ülkeyi yöneten zatın durumuna uygun düşmektedir.

                               Yeni Türkiye hayali ile yaşayanlara ve bu hayali yaşatanlara ithaf olunur.

                               Saygılarımla…