AKP hükümetlerinin seçim silahı istikrar ve yatırım..

İstikrar silahını iyi kullanan AKP, 14’ncü yılında da iktidar koltuğuna oturmayı başardı..

Başardı da işsizlik rakamları ürkütücü..

Enflasyon canavarı şaha kalktı..

Huzur ve güven yok oldu..

Herkes tedirgin, ürkek, yarın endişesi giderek artıyor..

AKP’nin belediyede iktidar olduğu tüm yerleşim birimlerinde özellikle de büyük kentlerde benzeri yatırımlar söz konusu..

Yaz boz tahtasına dönen eğitimin kalitesi neredeyse köylere bile üniversite açılması yüzünden yerlerde sürünüyor..

Duble yollar çabuk iflas ediyor, köprülü kavşaklar ile Antalya’da olduğu gibi ticari hayat felç oluyor..

Bir yandan kent içi yollar yarış pistine dönüyor, diğer yandan trafik akışını hızlandırmak adına alt ve üst geçitler ile görsel kirlilik yaratılıyor..

Bakınız Çallı Kavşağı’na Estergon Kalesi’nden farklı yok..

Antalya-Alanya yolunda bir dönüşü kaçırsanız, Aksu’yu geçin, Serik-Yukarıkocayatak’tan dönmek zorunda kalacaksınız..

Bir de havalimanı modası var..

AKP iktidarı hava ulaşımı teşvik etmek isterken, çevreye zarar vermekten de çekinmiyor.

Hal böyle olunca da tepki geliyor, isyan sesleri yükseliyor.

Bunları niçin mi yazdım ?

Antalya’nın üçüncü havalimanının Kaş’ın Pınarbaşı Mahallesi’nde yapılmasının gündeme gelmesine sivil toplum kuruluşları ve bölge halkının tepki göstermesi yüzünden.

Çevreciler bölge halkı, daha önce imza toplayarak projeye karşı olduklarını Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na bildirmişlerdi.

Bakanlığın havalimanını Kaş’a yapmakta kararlı olması tepilerin dozajını da doğal olarak artırdı..

Kaş’ta  turizmciler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşların katılımıyla düzenlenen bir toplantıda havalimanı masaya yatırıldı..

AKP’li Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer ve AKP Kaş İlçe Başkanı Mutlu Ulutaş dışındaki katılımcılar, havalimanı projesine neden karşı olduklarını açıkladılar.

Zaman zaman gergin bir hava gerçekleştirilen toplantıda vatandaşlar, Kaş’ın ve havalimanının yapılmasının istendiği Pınarbaşı Mahallesi’nin bölgenin akciğeri konumunda olduğunu, Kaş’ta kitle turizmi olmadığı için havalimanının boş bir yatırım olacağını vurguladılar..

Toplantıda en çarpıcı konuşmayı Kaş Çevre Platformu Sözcüsü emekli pilot Faruk Sayılır yaptı.

Faruk Sayılır’ın şu sözleri neden üçüncü havalimanının Kaş’a yapılmasına karşı olunduğunu ortaya koyuyor :

“Kaş’ta kitle turizmi yok.. Hiçbir zaman da olmaz.. Kaş’ta doğaya dayalı alternatif turizm yapılıyor.. Alternatif turizmi, doğayı öldürecek bir havalimanı konusunda yönlendirici olmayın. Kaş’ın geleceğini karartmayın”

Kaşlıların doğaya sahip çıkmaları, Kaş’ın geleceğini karartması muhtemel bu yatırıma karşı çıkmaları elbette olumlu bir duruş…

Fırsat buldukça Kaş ve Kalkan’da tatil yapmaya çalışan biri olarak o bölgenin ‘yatırım’ adı altında ranta kurban edilmesine, yandaşlara yeni kazanç yolları sağlama çabalarına şiddetle karşı çıktığımı belirtmek isterim.

STK’lar ve meslek odaları ile birlikte Antalya’nın doğasına zarar veren, geleceğini ipotek altına alan ve yeni rant alanları yaratan sözde yatırımlara karşı olduğumuz için adımız ‘istemezükçü’ye çıktı zaten.

Görünen o ki Kaş Çevre Platformu üyeleri ile birlikte SKT’lar ve bölge halkı da istemezükçüler sınıfına dahil edilecekler..

Bununla da kalınmayacak, yandaş kalemler yüklenecek..

Koşullar ne olursa olsun doğruları söylemek ve yazmak boynumuzun borcu..

Doğruları söyleyenleri de destek vermek de vatandaşlık görevi..