
İbrahim Akkaya
Yandaş değilsen yandın !
Yani layık olma, yaraşırlık, uygunluk, yeterlilik, kifayet gibi özellikler atamalarda ön koşul olurdu..
Türkiye için dönem noktası kabul edilen 1980 askeri darbesinden sonra siyasi düşünce, güncel söylemle ‘yandaşlık’ öne çıktı atamalarda..
Mesela darbeden sonra Antalya Valiliği’ne bir dönem Serik Kaymakamı da olarak görev yapan, daha sonra DYP’nin Aydın İl Başkanlığı’nı üstlenen Kadir Uysal atamıştı.
Halk olarak devlet yöneticilerine başta vali olmak üzere kaymakam ve diğer üst düzey bürokratlara saygıda kusur etmezdik, onlar da devletin valisi, devletin kaymakamı, devleti emniyet müdürü, devletin üst düze yöneticisi gibi davranır, siyasete bulaşmaz, makamlarının siyasete alet edilmesine de izin vermezlerdi.
Bunu yapmaya da kimse cesaret edemezdi..
Son yıllarda ise bu işin suyu çıktı..
Artık atamalarda siyasi düşüne ve ekip adamlığı tercih meselesi oldu..
Liyakata kimsenin aldırdığı yok, bunun sonucu olarak da vatandaşa hakaret eden, azarlayan, soru sordular diye gözaltına aldıran valiler, iktidar partisine oy devşirmeye giden kaymakamlar, yasaları uygulamayan, mahkeme kararlarını yok sayan yöneticiler dönemi başladı ve devam ediyor.
AKP döneminde ise yandan valiler, yandaş kaymakamlar, AKP’nin seçim bürosu gibi çalışan kamu kurumları ortaya çıktı..
Böylece kamu düzeni bozuldu, vatandaşın devlete ve devlet adamlarına olan güveni ve inancı sarsıldı..
Gerçek şu ki günümüzde yargı bağımsızlığı yok oldu, siyasal iktidar kendisine biat eden mahkemeler oluşturdu, hakimleri ve savcıları partizanca atadı, talimatlarını dinlemeyen hakim ve savcıları ya sürgün gibi tayinlerle etkisizleştirdi, ya da suç yaratıp görevden aldırdı.
Bunları niçin mi yazım ?
Yani kararname ile Antalya açısından darbe anlamı taşıyor da o yüzden..
Kararnamede üç imza var, imzanın birisi de Antalya eski Valisi İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk’ün.
Diğer imzalar Erdoğan ve Davutoğlu’na ait..
Yaz kararnamesini fırsat bilen siyasi iktidar, birkaç sürgün edildiği halde görevine mahkeme kararı ile dönen Kemer Kaymakamı Bayramali Köse’yi Balıkesir Vali Yardımcısı olarak bir kez daha tayin etti..
Neydi suçu Bayramali Köse’nin ?
CHP Antalya eski Milletvekili Yıldıray Sapan’ın da yakından takip ettiği GATAB’la ilgili yolsuzluk iddiaları konusunda dik durması, son seçimde AKP’nin Kemer Belediye Başkan Adayı olan ve seçimi kaybeden Tekirova eski Belediye Başkanı Yusuf Üras için soruşturma izni vermesi..
Dahası turizmcilerin kaçak yapılarına sava açması ve yıktırması..
AKP, Köse’yi tayin etmekten, Köse de mahkeme kararı ile Kemer’e geri dönmekten bıkmadı.
Belli ki yine dava açacak, yine dönecek, eğer AKP iktidarda kalırsa, daha önce çiftlik gibi kullandığı GATAB’ın kirli işlerini ortaya çıkardı diye bir kez daha sürgüne gönderecek..
Bu kararnamede ismi yok ama aynı durum Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir için de geçerli.
Özdemir, turizmcilerin dümen suyuna girmediği için, kaçaklara göz yummadığı için, yani Köse gibi fincanı katırlarını ürküttüğü için son kez sürgün edildiği Isparta Vali Yardımcılığı’ndan mahkemeyi kazandığı için görevine bir kez daha iade ediliyor..
Edilecek de kuşku yok ki tabi AKP iktidarda olmaya devam ederse bir kez daha sürgün edilecek..
AKP’nin yandaşı olanlar ise kararname ile ödüllendirildi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Antalya mitingine katılmaları için kamu kurum ve kuruluşlarına resmi yazı gönderen Manavgat Kaymakamı Emir Osman Bulgular taltif edilerek Bursa Vali Yardımcılığı’na atandı.
Uygulamaları yüzünden tepki çeken ve muhalefetin ‘AKP’nin Kaymakamı’ suçlamasında bulunduğu Serik Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Emir Osman Bulgurlu gibi ödüllendirilip, İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’na atandı.
Yani yandaşa kıyak atama, devletin kaymakamına sürgün yolu..
13 yıl böyle geldi de bundan sonra böyle gider mi yaşayıp göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.