Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

VARDAR OVASI

                    Geçtiğimiz hafta haberlerde, siyasal iktidarın önemli insanlarından, kimilerine göre ağlamaktan sorumlu Başbakan Yardımcısı Değerli Meslektaşım Av.Bülent Arınç’ ın Atatürk’ün en çok sevdiği türkülerden Vardar Ovası’nı içinde sırf ‘rakı’ kelimesi geçtiği için söyletmediği yer aldı.

                        Bu durum, laikliği ve Atatürkçülüğü  ‘rakı içme’ gibi bir faaliyet ile sınırlı algılayan bir kısım yazar-çizer tarafından tepkiyle karşılandı.

                        Arınç’ ın bu tavrını laikliğe aykırı bulan görüş sahipleri, şarkının gerçek sözlerinin ne olduğunu dahi araştırma gereği duymadan bu konuyu gündeme taşıdı.

                        Oysa biraz dikkat edilse, türkünün sözleri,       
Mayadağ'dan kalkan kazlar
Al topuklu beyaz kızlar
Yarimin yüreği sızlar
Eylenemem aldanamam
Ben bu yerlerde duramam

Vardar ovası Vardar ovası
Kazanamadım ‘sıla parası’

Şeklindedir.

                        Öncelikle türkünün sözlerinin hiçbir yerinde rakı kelimesi geçmemektedir.

                        Büyük bir olasılıkla bu türkünün içki içilen mekanlarda söylenmesi esnasında sanatçılar ortama uygun olarak sözleri ‘kazanamadım rakı parası’ şeklinde değiştirerek okumaları söz konusudur.

                        Ulu Önder Atatürk’ ün bu türküyü beğenmesinde şüphesiz kendisinin o bölgede doğmuş olması ve sözlerinin bu nedenle anlamlı olmasıdır.

                        Mustafa Kemal Atatürk bu türküyü içinde rakı kelimesi olduğu için sevmemiş veya çalınıp söylenmesini talep etmemiştir.

                        Türkü sözlerine bakıldığında, anlam olarak da kazanılamayanın sıla parası olduğu açıkça ortadadır.

                        Mesele türküde ‘rakı’ kelimesinin geçmesi değil, Vardar Ovası türküsünü Yüce Önder Atatürk’ ün çok sevip dinlemesidir. Bu nedenle sonuçta tartışma zaten Atatürk’ e kini ve düşmanlığı üzerine değerlendirilmelidir.

                        Öte yandan, şarkı ve türkü sözlerinden veya sanatın diğer dallarından kendi bağnaz ve sınırlı anlayışlarına göre, olumlu ve olumsuz sonuç çıkaran zihniyetin bu tavırları bize yabancı değildir.

                        Yıllardır Ankara’yı yöneten  İ.Melih Gökçek bir heykele izafeten müstehcenlik içerdiği gerekçesi ile ‘ben böyle sanatın içine tükürürüm’ diyerek tarihe geçmiştir.

                        Sayın Başbakan’ da bir heykeli yıktırarak ayrı bir destan yazmıştır!

                        Ülkeyi yöneten zihniyetin bu konuda pek çok icraatı mevcuttur.

                        Ancak bu zihniyetin özellikle Klasik Türk Musikisi ve Tasavvuf Musikisinde sözlerin Arapça ve Farsça olması nedeni ile bu eserlerin anlamını bilemediklerinden dini toplantılarda dinlemekten imtina etmediğini görmekteyiz.

                        Pek çok tasavvuf eserinde veya dini formdaki eserlerde ‘yarin gül dudağından, yanaklarından, gözlerinden, göğsünden’ bahsedildiği çok bilinen bir gerçektir.

                        Ancak orada anlatılan ve tasvir edilenler Yaradan’a yönelik olup, ancak bu aşkı ve sevgiyi bilenler tarafından anlaşılabilir.

                        Sıradan bir dinleyici sözlerde cinsel sapık bir düşüncenin ifadesi zehabına kapılabilir.

                        Osmanlı döneminde bestelenen bir Klasik Türk Musikisi eserinde sözleri Türkçeye çevirdiğinizde ‘bir gün sakalım çıkar utanırsın ey güzel’ sözlerine rastlayıp, şarkı sözlerinin genç bir oğlana yazıldığı gerçeği ile karşı karşıya kalırsınız.

                        Sırf sözlerini bilmediği için bu eserleri huşu ile dinleyenlerin icrası esnasında sözlerinde rakı geçtiği için dinlemek istemeyenlerin zihniyetleri ortadadır.

                        Bu değerlendirmede son sözüm, bu zihniyetin başta Sayın Başbakan olmak üzere, tüm ekibinin yönettikleri ülke insanının yaşam tarzının ötesinde, sanat anlayışlarını da kendi yobaz dini bakışları ile nedenli müdahaleci oldukları gerçeğidir.

                        Lütfen tartışmayı onların istediği biçimde değil, gerçek zemininde yapalım.

                        Aksi halde kısır tartışmalardan öte gidemediğimiz gibi, bu zihniyeti tüm çıplaklığı ile Türk insanına anlatamayız.

                        Saygılarımla..

                       

                       

 




 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21