
Cengizhan Gököz
VANDALİZM VE VANDALLIK
Taraflı Cumhurbaşkanı ve atadığı Başbakan kitlesel şiddet olayları nedeni ile yaptıkları açıklamalarda bu olaylara katılanları Vandal ve yapılan şiddet eylemlerini Vandalizm olarak adlandırıyorlar.
Vandalizmin tanımına bakıldığında bir anlamda kamu mallarına karşı şiddet uygulayan zarar veren eylemler olarak ifade edildiği görülür.
Gerçekten bir şeyleri bahane ederek sokağa çıkıp yıkıp dökerek kamu mallarını yakarak yıkarak esnafın tacirin ve bankaların iş yerlerinin camlarını kırarak hak aradıklarını zannedenlerin eylemleri tipik olarak bu tanıma uygun vandalizmdir. Bu kişilere Vandal denilmesi de son derece doğrudur.
Siyasal iktidarın demokratik çözüm ve açılım adı altında azdırdığı bu kitlelerin şiddete dayalı eylemlerinin Vandalizm olarak tanımlanması bizce yerinde olmayıp yapılanları masumlaştırmak anlamına gelen bir davranıştır. Bu şiddetin adı terörizm ve başkaldırı olup şiddeti uygulayanlara terörist ve asi demek daha uygun olacaktır.
Ancak siyasi iktidar bu terimi ilk defa ve yanlış bir biçimde gezi olaylarında kullanmıştır.
Gezi olaylarına katılanların önemli bir kısmına Vandal demek önemli bir bilgi noksanlığı olduğu gibi bir anlamda özgürlük karşıtlığıdır.
İşlerinde müzisyen ,ressam, sinema ve tiyatro sanatçısı ,edebiyatçı velhasıl sanatçı ve entelektüel birikimi olan insanlar ve öğrencilerin oluşturduğu kişilerin başta yeşil ,temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ile hukuka saygıyı talep ettiği ancak buna karşın taraflı döneminin Başbakanının doğrudan emri ile Polis şiddetine maruz kalarak yaralanan ve hayatını kaybeden insanlara Vandal demek ancak bu kadar sığ bir demokrasi ve insan hakları anlayışına sahip olanların davranışı olabilir.
Orada sanatçıların eserleri devlet eli ile yok edilmiş ve sanatçılar yerlerde sürüklenmiştir.
Bunun dışında şiddete başvurmadan özgürlük talep edenleri vandallık ile suçlamak bir anlamda suç bastırma psikolojisini içinde barındıran bir davranış biçimidir.
Sanatın içine tüküren ,tiyatro kapatan, heykel söktüren, tarihi doğa ve kültürel sit alanları imara açıp katleden , imar skandalları ile tarihi yarım adanın silüetini bozacak şekilde gökdelen yapımına izin veren(sonra da abartmışlar deyip tıraşlanmasını isteyen) buna benzer kültür ve sanat eserlerini yok eden veya değer vermeyen, son olarak ülkemizin dünyaca tanınmış piyanist ve bestecisi Fazıl Say ın eserlerinin yasaklayan bu iktidarın yaptıkları Türk dil kurumunun tanımında Vandalizm olarak görülmektedir.
Anlamını bilmeden başkaları için kullandıkları sıfatın kendilerini tarif ettiğini bilseler acaba Teröriste Vandal derler miydi?
Derlerse kendilerinin de en azından terörist in yanında ve birlikte oldukları sonucuna gidilebilir mi? Yorum sizlere aittir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.