Çok ulvi niyetle söylenmiş bir söz, kullanılan üslup ve terminoloji nedeni ile muhataplarında tam aksi etki doğurabilir.
Ülkemizin acı günler yaşadığı bu dönemde; siyasilerin bu anlamda yaptığı yanlışlıklardan dolayı, daha da sıkıntılı günlere adım adım sürüklenmekteyiz.
Terör örgütü liderine ‘Sayın’, şehitlere ‘Kelle’ şeklinde hitap edilerek, en başta bulunanların başlattığı yanlış terminoloji bugün en üst düzeyde sürdürülmektedir.
Cumhuriyet’ in kurucularına ‘iki ayyaş’, ülkenin silahlı kuvvetlerine ‘silahlı terör örgütü’, emniyet ve yargı mensuplarına ‘paralel’, temel hak ve özgürlükleri ve çevre için demokratik haklardan gösteri yapmak isteyenlere ‘çapulcu’, kendini eleştirenlere ‘vatan haini’ Ortadoğu’ da ki kanlı terör örgütlerine ‘mücahit’.. (örnekleri çoğaltmak mümkündür)
Diyen iktidarın bu söylemlerine paralel olarak bir muhalefet partisinin TSK’ nın , PKK terör örgütü ile haklı ve meşru mücadelesinde ‘taraflar silah bıraksın’ deyiverir.
Öte yandan bir terör örgütünün faaliyetlerini ve terörle mücadeleyi savaş olarak niteleyerek ‘barış sürecinden’ söz etmeye başlar.
Hal böyle olunca toplumda popüler olan sanatçılar ‘akil’, terör örgütü lideri ‘barış elçisi’, bunlarla yürütülen faaliyetler ‘çözüm süreci’ oluverir.
Tüm bunlar olurken,koalisyon şartı olarak ‘Kuran’ a el basmak’ muhalefet liderinin güvensizlik ifadesi şeklinde tezahür eder.
Herkes üslubunu ve kullandığı terminolojiyi dikkatle seçmelidir.
Aksi halde, bu üslubun ve terminolojinin yarattığı etki ile ayaklar baş, başlar ayak olduğunu hazin bir şekilde görmeye devam ederiz.
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.