
İbrahim Akkaya
Uğurlar ölmez !
21 yıl önce puslu, uğursuz bir 24 Ocak günü şehit ettiler Uğur Mumcu’yu..
Araştırmacı-gazeteciliğin sembolü, gözünü budaktan sakınmayan bir dava adamıydı Uğur Mumcu..
Bugünleri şehit edilmeden çok önce görmüş, ülkeyi karanlığa sürükleyen şer odaklarının ipini pazara çıkarmıştı yazılarıydı, araştırmalarıyla..
Doğru bildiği yolda her bir engel tanımadı..
Haksızlıkları, sömürüleri, adaletsizlikleri her türlü tehdide rağmen korkman, çekinmeden ortaya koydu.
Türkiye ve Cumhuriyet sevdalısıydı..
Bir devrim meşalesiydi..
Gericiliğin, tutuculuğun, sömürünün, yolsuzluğun ve cinayetlerin üzerine cesaretle gitti
Terörün sadece Türkiye’ye özgü bir olgu olmadığını, uluslar arası boyutlara olduğunu söyledi. yazdı, haykırdı..
Şimdi yaşananlar Mumcu’nun ne kadar haklı olduğunu gösteriyor..
Uğur Mumcu’yu unutmadık, unutmayacağız.
Unutturmak isteyenlere inat her 24 Ocak’ta Mumcu’ya olan sevgimizi, saygımızı haykırmaya devam edeceğiz.
Uğur Mumcu diyor ki :
Mumcu’nun şehit edilmeden önceki her yazısı, her sözü çok anlamlı, bugünleri ışık tutması açısından birer uyarıydı..
İşte onlardan bazıları :
“Sen ülkeni okyanus ötesi devletlerin öncü karakolu yap, sınırlarını Amerikan üstleriyle donat, sen ülke ekonomisini uluslararası tekellerin ahtapot kollarına teslim et. Sen kardeşi kardeşe vurdurtmak için gizli çeteler kur, sonra kalk, utanmadan ve sıkılmadan-Ata’m izindeyiz, Cumhuriyet’i koruyoruz- diye siyaset dolandırıcılığı yap”
“Elsiz ayaksız bir yeşil yılan. Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal. Hani bir vakitler Kubilay’ı kestiler, sen buyurdun kesenleri astılar. Sen uyudun asılanlar dirildi Mustafa Kemal’im”
“Cumhuriyet’in temelini elsiz ayaksız yeşil yılanla kemiriyor. Devletimiz NATO generallerinin emrinde, ülkemiz IMF’nin ipoteğinde. Uyan Gazi Kemal uyan. Devletin devlete, insanın insana kulluğunu yok etmek için uyan, uyan Gazi Kemal..”
“Temelinde bağımsızlık harcı yatan Cumhuriyetimiz, İkinci Dünya Savaşından sonra emperyalistlerin ahtapot kollarına teslim edilmiştir. Öyle bir teslimiyettir ki, yer altı zenginliklerimiz çok uluslu şirketlerin emrindedir. Öyle bir teslimiyettir ki petrol, maden ve yabancı sermaye yasaları yabancı uzmanlarca hazırlanmıştır. Öyle bir teslimiyettir ki ülke topraklarının bir bölümü üs adı altında başka devletlerin genel kurmayına armağan edilmiştir. Öyle bir teslimiyettir ki odumuzun silahları, araç ve gereçleri okyanus ötesi ülkelerin buyruklarına bağlanmıştır”
“ Nerede Kuvvayı Mimliye ruhu nerede ? Nerede boz kalpaklı devrimcilerin istiklal-i tam inançları nerede ? Yiyip bitirdiğimiz çok yıldızlı Amerikan bayrağının gölgesinde yok ettiğimiz inançlar bunlardır. Kuvvayı milliye ruhudur. Tam bağımsızlık inancıdır. Atatürkçü ve devrimci geleneklerdir”
“Bizim ulusal bilincimiz Kurtuluş Savaşımızın kan ve ateş kokan hamuru ile yoğrulmuştur. Cumhuriyetimizin kökeninde antiemperyalist bir kavganın kutsal isyanı yatmaktadır. Kökeninde böylesine görkemli bir Kurtuluş Savaşı yatan bu yiğit ulus, ne yazık ve acıdır ki, İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde uluslararası kapitalizmin ahtapot kolları arasında yoksul, geri kalmış ve bağımlı bir ülke halkı olarak kalmaya mahkum edilmiştir. Mustafa Kemal’in ulusal bağımsızlıktan kaynaklanan ördün vermez devrimciliği, yerini NATO’cu, IMF’ci uzlaşma rejiminde-Amerikan mandalcığına- ve uyduculuğuna bırakmıştır.
“Dünya alem bilir ki Atatürkçülüğün temeli ulusal bağımsızlıktır. Kemalizm dediğimiz kavram da işte bu bağımsızlıktan kaynaklanır”
İşte böyle yiğit bir Türkiye delikanlısıydı Uğur Mumcu..
Mumcu’yu hain güçler elimizden aldılar..
Uğur Mumcu ölmedi.
Çünkü fikirleri bize ışık tutuyor ve bundan sonra da tutacak..
Çünkü Uğurlar ölmez..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.