Onur Öymen'i dinledik dün..

İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'nin ev sahipliğinde, "Ortadoğu ve Batı Arasında Türkiye" konulu bir söyleşisini keyifle dinledik Onur Öymen'in..

Usta bir diplomat ve bürokrat Onur Öymen..

Elbette usta bir siyasetçi..

Ülkede savaş çığlıklarının atıldığı, herkesin diken üstünde oturduğu bir süreçte tarihi bir konuşma yaptı bana göre..

"Atatürk hiç düşmanı olmayan bir devlet adamıydı" dedi Onur Öymen..

Böylece Büyük Kurtarıcı Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış" günümüzde nasıl rafa kaldırıldığını örnekleriyle anlattı..

Öymen'e göre Türkiye'nin en büyük kazanımı ulus devlet olmak..

Dünyanın en iyi yönetim şekli olan Cumhuriyetin tek İslam ülkesi olan Türkiye'de ayakta kalması, yaşaması ve yaşatılması da ulus devlet olmaktan çıkıyor..

Öymen, hükümetin Türk sözünü silme uğraşında olduğunu vurguladı..

İktidar partisinin yeni Anayasa hazırlarken, ön önemli hedefinin de 'Türk' sözünü silmek olduğunu ifade etti..

Onur Öymen, AKP iktidarının Türkiye'yi savaşa sokmak, komşularıyla çatışma çıkarmak için çabaladığı bir süreçte 1 Mart  Tezkeresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçmeyişini şu sözlerle açıkladı :

"O dönemde CHP muhalefetteydi. Milletvekili sayısı tezkereyi reddetmeye yetmiyordu. Ancak CHP'nin siyasi ağırlığı ve deneyimi vardı. AKP'li 90 milletvekilini ikna ettik, böylece Türkiye'yi savaş gibi bir afetten kurtardık"

Öymen'e göre Türkiye'ye getirilmek istenen başkanlık sistemi laik Cumhuriyeti yıkarak, yerine dini esaslara dayalı bir rejim kurmanın altlığını oluşturuyor.

Bu noktada Öymen, İkinci Cumhuriyetçilere de çok önemli mesajlar verdi..

Dedi ki, "Dünyada Cumhuriyeti yıkıp, yerine kurulan ikinci Cumhuriyetler asla yaşamadı..  Türkiye'yi maceraya sokmak isteyen bu zümre ateşle oynadıklarının farkında değil"

AKP iktidarının Osmanlı'yı yeniden canlandırma hevesine kapıldığını söyledi Öymen..

Öymen, "Yeni bir Osmanlı hevesiyle ayağa kalkanlar, Osmanlı'nın son dönemlerini unutmuşa benziyorlar.. 10 hafta süren Balkan Savaşlarında tam 200 bin insanımız öldü, ülke yandı, yıkıldı, yaraları sarmak çok güç ve uzun zaman aldı. Kişisel hırsları yüzünden ülkeyi yönetenler nasıl tehlikeli bir oyun oynadıklarının farkında değiller"

Avrupa Birliği tartışmasına da değindi Onur Öymen..

AKP iktidarının Avrupa Birliği'ne soğuk bakmasının temelinde birliğin ilkelerinin bulunduğunu söyledi.

Öymen, başta basın özgürlüğü olmak üzere Avrupa Birliği'nin olmasa olmazları ilkelerine AKP'nin uymak, bu koşulları kabul etmek gibi bir niyeti olmadığı için ilişkileri sürekli gerdiğini, kriz üretmenin yollarını aradığını ifade etti..

Büyük devletlerin Ortadoğu'da demokrasi istemediğini söylüyor Öymen..

Petrol yüzünden Ortadoğu'da demokrasinin, Cumhuriyet rejiminin kurulmasını önlediklerini, "Arap Baharı" olarak yorumlanan halk hareketlerinin arkasında İngiltere, Fransa, ABD ve Avrupa Birliği'nin olduğunu, diktatörlükleri yıkmak amacıyla işbirlikçilerin ve ajanların başlattığı Arap Baharı'nın sonunda iktidara aşırı dinci partilerin ve yönetimlerin geldiğini, böylece demokrasinin kökünün tamamen kazındığını da belirtti Öymen.

Öymen, "Arap Baharı, sonbahara doğru gidiyor" diye konuştu.

Onur Öymen'in söyleşisindeki bir çarpıcı nokta ise Atatürk ve yıllarca savaştığı Yunan Lideri Venizelos ilişkisi..

Venizelos'un hayran olduğu Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiğini belirterek, şunları söyledi Onur Öymen :

"Macar bir siyasetçi Avrupa Birliği'ni kurmak için harekete geçer ve Yunanistan Lideri Venizelos'a teklif götürün. Venizelos, -Önce Türkiye Avrupa Birliği'ne girsin, Türkiye yoksa biz de yokuz- der. Bu Atatürk'ün ne denli önemli bir kişi olduğunu, dünyanın neden Atatürk'e hayran olduğunun en net göstergesidir bu sözler" 

Öymen'e göre AKP iktidarı Oslo görüşmeleri ile Anayasa'dan Türk kelimesinin kaldırılması konusunda taviz verdi. Bununla da kalmadı, Kürt devletinin kurulması konusunda da tavizkar davrandı.

Oslo'da PKK, Kürt devleti ile birlikte bağımsız topraklar, kendine özel bütçe ve spor temsilciliği talep etti..

O kadar çok şey anlattı ki, tamamını yazmaya kalkışsam sayfalar yetersiz kalır..

Onur Öymen gerçekten bir deha..

Onu dinlemeye doyamadık..