Geçtiğimiz gün Antalyamızın TV kanalı VTV’de Sibel Özkan ve Mesut Pala ile turizm kenti Antalya’da turizmcilerin kent sorunlarına katkısını konuştuk…

Yaşadığımız kente hepimizin katkı koyması gerekirken, turizmcilerin daha da çok sahip çıkması gerektiğini söyledim…

Öyle ya turizm devlerinin büyük bölümü, devletten çok büyük destekler alarak bugünlere geldi. Şimdi bu desteğin karşılığında onların kent sorunlarına daha çok eğilmelerini beklemek hakkımız olsa gerek!

Pekçok turizm firmasının merkezi bile Antalya değilken, bu kentin tüm altyapısını kullanıyorlar. Bunun karşılığında kaçı, hangi sosyal projelerde yer alıyor?

Maalesef bir elin beş parmağını geçmez, kent sorunlarına eğilenlerin sayısı?

Turizmin, turizmcinin zarar görmemesi için herkes atacağı adıma, söyleyeceği söze dikkat ediyor, yatırım planlamalarını ona uygun yapmaya çalışıyorsa, lütfen turizmciler de biraz elini cebine atsın?

Bir antik kentin günyüzüne çıkarılması için Rito Tohum’un sahibi Hasan Ünal, sponsor olabiliyorsa, turizmciler daha çok olmalı…

Deniz, gürültü, çevre kirliliği, altyapı sorunları vs konularına daha duyarlı yaklaşsalar, çevreyi, korumak adına daha hassas olsalar, kazanan aslında onlar olacak…

Şimdi bana çok kızacaklarını biliyorum ama doğru bu! Dost acı söyler…

Bugün dünyanın en çok ziyaretçi çeken 3. kentinde, turizmciler sıkıntıdaysa, pekçok tesis el değiştiriyorsa bunu düşünmek gerekiyor?

Evet, başka sebepleri var tabii ama kentle turizmcilerin bütünleşememesi de bunda çok büyük etken…

VTV röportajında sevgili ağabeyim Oktay Pirim de benimle benzer konuları dile getirmiş…

Bu konuya eğildikleri için VTV ekibini kutluyorum…

Turizmciler, Anadolu basınını görmezden gelip yaygın medya ile çalışsalar da mühim değil. Biz her zaman doğrunun yanındayız…

Yine onların sorunlarına en çok sahip çıkan, yapılan düzenlemelerin turizmcilere etkisini sorgulayan, turizm imajına zarar gelmesin diye mücadele eden biziz…

İster dikkate alsınlar, ister almasınlar…

Bizden uyarması…

‘’Kente sahip çıkın ki herkes kazansın’’…