
İbrahim Akkaya
Şu örümcek kafalar !
Genç bir nüfusuz..
Geleceğimizi bu gençlere emanet edeceğiz..
Onlar Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği ‘Çağdaş Türkiye’ ideali için omuzlarına yüklenen sorumluluğu yerine getirecek, gerçekleştirecek beyin yapısına, performansa sahipler.
Ancak onları yetiştiren, yetiştirme görevini verdiğimiz kişiler, yani okul yönetimleri ve öğretmenler konusunda sıkıntılıyız, bu sıkıntı her geçen gün daha da artıyor..
Milli Eğitim cephesinde öyle garip şeyler oluyor ki şaşırmamak, isyan etmemek olanaksız.
Son örnek Trabzon’dan..
Trabzon Milli Eğitim Müdürü Tamer Kırbaş, ‘bu çağda bu kafa’ dedirtecek inciler döküyor..
Bakınız ne diyor müdür bey :
"Erkek öğrenciler ile kız öğrenciler aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri iki yıldır beni rahatsız ediyor"
Yuh arkadaş, böyle örtüm kafa olur mu ?
Hem de Milli Eğitimin başında bu arkadaş.
Sormak lazım kendisine :
‘Müdür efendi sana göre okuldaki tüm erkek öğrenciler tacizci mi ?”
Senin oğlun kızın yok mu ?
Anne ve babaların ‘eti seni kemiği benim’ diyerek sana emanet ettiği kız öğrencilere bakış açın nedir ?
Benzeri bir saçmalık Antalya’da da yaşanmıştı 2011 yılının Ekim ayında.
Muratpaşa İlçe Mili Eğitim Müdürlüğü’nün ‘Sene Başı Değerler Toplantısı’nda liseli öğretmenlere yönelik alınan karar şöyleydi :
“Cinsel istismar ve benzeri durumlarla karşılaşılmaması için kız ve erkek öğrenciler arasındaki mesafe bir metreden az olmayacaktır”
Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdem Kaya, bu kararla hem öğretmenleri, hem de öğrencileri tacizci konumuna sokuyordu.
Şimdi soracaksınız : ‘Bu müdürle ilgili bir yaptırım oldu mu ?’ diye
Olmadı elbette..
Çünkü Türkiye’yi yöneten siyasi otoritenin kafası da farklı değil.
Birkaç gün önce dinci Yeni Akit Gazetesi yaşları 10-15 olan kız ve erkek öğrencilerin Lara’da Büyükşehir Belediyesi’nin Gençlik Kampı’nda birlikte denize girmelerini ‘ahlaksızlık’ olarak yorumlamıştı.
Dinci Yeni Akit ile bu iki müdürün kafa yapıları arasında bir fark şüphesiz yok..
O iki müdür de, dince Akit Gazetesi’ de örümcek kafalı da ondan..
Bu insanlar kendilerini ‘dindar’ olarak tanımlıyor, ancak akılları fikirleri sekste, cinsel istismarda, tacizde..
Demek ki örümcek kafanın içinde hep bu düşünce var..
Bu suçlamalar, bu yakıştırmalar o örümcek kafaların eseri..
Anne ve babalar tedirgin..
Çocuklarını kafaları sadece tacize, cinsel fanteziye çalışan, sürekli belden aşağı düşünen kişilerin ellerine çocuklarını teslim ettikleri için yerden göğe kadar da haklılar..
Oysa öğretmen anne ve babadan sonra çocuğa en yakın kişi..
Kız ve erkek öğrenciler, anne ve babalarıyla bile paylaşamadıkları sorunlarını öğretmenleriyle konuşuyor.
Şimdi örümcek kafalı bir müdüre ya da aynı kafaya sahip bir öğretmene kız ya da erkek öğrenci çok özel bir sorununu anlatmak istese ne olacak ?
Kız ve erkeklerin aynı merdiveni kullanmasını bile ahlaksızlık olarak gören, kız ve erkek çocukların birbirlerine 1 metreden daha fazla yaklaşmalarını ‘cinsel taciz’ gibi algılayan bir eğitimciye nasıl güvenilecek ?
Görevi çocukları eğitmek, öğretmek ve hayata hazırlamak olanların sadece bacak arasını düşünmeleri ve tüm öğrencilere bu gözle bakmaları kadar çirkin ve iğrenç bir anlayış olabilir mi ?
Okulları bu örümcek kafalar yönettiği ve kendilerine ülkeyi yönetenlerin kol kanat gerdiği bir süreçte hepimizin, öncelikle de anne ve babaların işi çok zor..
Tek çare kalıyor, bu örümcek kafalılar ve onları destekleyenlerden ivedilikle kurtulmak..
Bunun için de tek çare sandık..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.