AKP ile Gülen Cemaati arasında 10 yıl süren evlilik dershanelerin kapatılma girişimi ile sarsıntıya uğramış daha sonraki süreçte ise kavgaya dönüşmüştü.

17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonucunda AKP iktidarı cadı avı başlatırken, yargı ve ordu başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında başlatılan ‘Paralelci avı’ AKP ile Gülen Cemaati arasında restleşmeye kadar varmıştı.

Antalyalının parasıyla yapılan iki öğrenci yurdunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile kızı Esra Albayrak’ın yönetim kurulu üyesi oldukları TÜRGEV’e tahsisi ile Türkiye’de dikkatler Antalya’ya çevrilmişti.

CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Gülveren Mahallesi’ndeki 300 öğrenci kapasiteli ‘Çocuk ve Gençlik Evi’ ile Altındağ Mahallesi’ndeki 48 öğrenci kapasiteli öğrenci yurdu AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından protokol ile Türkiye Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’na(TÜRGEV)ücretsiz tahsis edilmişti.

Erdoğanların vakfı TÜRGEV’e Antalyalıların parasıyla yapılan iki yurdu bir kuruş ödenmeden altın tepside sunulurken, TÜRGEV, imza atılır atılmaz yurt ücretlerine büyük oranda zam yapmayı ihmal etmemişti.

TÜRGEV’in ‘kupon araziler’i değerlendirmek varken, Antalya’ya gelerek yurt işletme işine soyunmasının nedeni aslında Cemaate karşı yürütülen mücadelenin yeni bir cephesiydi.

Çünkü yıllardır Cemaat, üniversitenin çeşitli bölgelerinde ve Otogar’da stantlar kurarak Anadolu’dan gelen ve barınma sorunu olan üniversitelere çeşitli seçenekler sunarak yanına çekiyor, AKP’nin ‘Dindar ve kindar nesil’ yetiştirme hedefinde önemli katkılarda bulunuyordu.

Cemaat yurtlarının üniversitedeki öğrenci avına yönetim de göz yumunca, kendilerine ‘Abi’ ve ‘Abla’ denilen cemaat mensupları rahat hareket etmiş, üniversiteli gençlere servis aracı da dahil olmak üzere cazip olanaklar sunmuşlar, böylece yeni sempatizanlar kazanmışlardı.

AKP’nin Büyükşehir Belediyesi’ni yeniden kazanmasıyla birlikte AKP tarafından ‘Paralel yapı’ olarak nitelendirilen Gülen Cemaati’nin Antalya ve Akdeniz Üniversitesi’ndeki etkinliğini ortadan kaldırma girişiminin en önemli ayağı iki yurdun TÜRGEV’e beleş tahsisi ile atılmış oldu.

Büyükşehir Belediyesi’ne yakın kaynaklardan sızan bilgiler, önümüzdeki süreçte TÜRGEV’e Antalya’da belediye olanakları ile yeni kıyaklar yapılacağı, bu kıyakların kent merkezi ile kısıtlı kalmayıp ilçelere de yansıyacağı şeklinde..

Pekala AKP ile Cemaat Akdeniz Üniversitesi için kıyasıya bir rekabet ortamına girerken, birbirlerinin etkin oldukları alanları ele geçirme çabasına hız vermişken, yeni eğitim öğretim yılı başlarken üniversitedeki tablo nasıl ?

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman, çarpıcı bir açıklama yaptı..

Karaman, Türkiye genelindeki üniversitelerin nemli bir bölümünde olduğu gibi Akdeniz Üniversitesi için de karamsar bir tablo çizerek, şunları söyledi :.

 “ Üniversite yaşamında yerleşmiş tüm demokratik uygulamalar, akademik teamüller, hakkaniyet ilkeleri yok sayılmaktadır. Hukuka, vicdana, gene ahlaka ve bilim eteğine aykırı olarak ihtiyaç belirlenmeden, bölüm kurulları kararı olmadan ya da dikkate alınmaksızın, özel koşullar-açıklamalar ile belirli kişilerin tanımlandığı kadro alımlarına devam edilmektedir”

Laik, demokratik, özerk üniversite özleminin her geçen gün daha da çok hissedildiğinin altını  çizen Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof..Taha Karaman’ın şu sözlerini çok önemsiyorum, Antalya kamuoyunun Karaman’ın işaret ettiği konular üzerine yoğunlaşması gerektiğini düşünüyorum:

“Özgürlüğün merkezi olarak her türlü düşüncenin birbirleriyle yarıştığı, bilimselliğin kök saldığı mekanlar olması gereken üniversiteler baskıcı gerici anlayışın tahakkümü  altındadır. Akdeniz Üniversitesi de kaçınılmaz olarak sürecin tüm olumsuzluklarını yaşamaktadır. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği olarak tüm bu baskılara, gerici dalgaya karşı mücadele edeceğimizi, baskı altındaki tüm öğretim elemanlarının yanında, onlarla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Aydın kimliklerinin gereği tüm öğretim elemanlarının laik, demokratik, özerk üniversite mücadelesine sahip çıkacaklarına ve yanımızda yer alacaklarına inanıyoruz.”