Antalya’nın dünyaca ünlü antik kentlerinden birisi olan Phaselis’te Başbakan Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen 7 yıldızlı Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’nin yapmayı planladığı sözde doğayla uyumlu 5 yıldızlı oteli ile ilgili gelişmeler güncelliğini koruyor.

Fettah Tamince’nin otelinin milli park sınırları içerisinde kalmasına rağmen kısa adı ÇED olan Çevresel Etki Değerlendirmesi raporuna gerek olmadığı yönünde Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü ile Çevre İl Müdürlüğü’nün “ÇED raporuna gerek yok’ kararını vermeleri dikkat çekici.

İki müdürlük, 280 odalı yapılması planlanan otel için tahsis edilen alanın SİT sınırları içerisinde bulunmadığına gerekçe göstererek ÇED raporuna gerek duyulmadığı görüşünde birleşiyorlar.

Bu kararı verirken de şu notu da düşüyorlar:

“Arkeolojik sit alanına müdahale edilmemesi koşuluyla projenin uygulanmasında bir sakınca yoktur”

Pekala Fettah Tamince’nin şirketinin oteli dikerken Phaselis’te arkeolojik sit alanına müdahale etmeyeceğini kim garanti ediyor ?

Elbette bunlar kamuoyunun gözünü boyama, Phaselis gibi el değmemiş antik kente otel yapılmasına karşı olası direnişleri önceden bertaraf etme çabaları olarak ortaya çıkıyor.

Gerçek şu ki son yıllarda Kemer’de yaşayanlar doğaya sahip çıkıyor, doğayı, tarihsel ve kültürel mirası korumak adına gerektiğinde eylem yapıyor, yargıya giderek Antalya bölgesinde olanca hızıyla devam eden talana dur demeye çalışıyor.

Phaselis’te otel yapmakta kararlı olan firmanın sözcüleri ısrarla ‘Burada kültür varlığı yok” diyor.

Bunun kocaman bir yalan olduğunu da bilmek güç değil.

Doğa dostları Phaselis’te yapılması planlanan otel için tahsis edilen alanda yaptıkları incelemedeki izlenimlerini şu sözlerle açıklıyorlar :

“ Phaselis’te ormanın derinliklerinde binlerce yıllık tarihi dokunun izlerine rastladık. Bunları fotoğraflamayı da ihmal etmedik. Proje alanında dağınık ve yaygın olarak bulunan kesilmiş taş ve kaya blokları, duvar kalıntıları, kuyu ağzı olduğu çok belirgin düzgün taş örgülerini, basamak yıkıntılarını gördük”

Tarihsel ve kültürel miras konusunda uzman bir kişinin şu sözleri de dikkat çekici :

“ Phaselis Antik Kenti ilk gördüğüm günden beri en güzellerim listesinin ön sıralarında geldi hep. Bulunduğu yer üç doğal limanı, biler denizi, sonsuz gibi duran yumuşak kumları, deresi, sazlığının içinde ördekler yüzen gölcüğü, çevresini saran el değmemiş bitkisi örtüsü ve ulu çam ağaçlarının gölgelediği derin ormanlarıyla eşsizdi”

Phaselis ile ilgili yazacak çok şey var..

Oradaki büyüleyici güzelliği, doğanın tüm renklerinin dansını anlatmak için kitaplar yetersiz kalır.

Kesinlikle korunması gereken bir cennet köşe Phaselis Koyu..

Ancak rantın doyumsuzluğu bu cennete de göz dikmiş durumda.

Devletin kurumları da Phaselis’in talan edilmesine, tarihin, kültürel mirasın ve harika doğa dokusunun betona çevrilmesine katkıda bulunmaktan çekinmiyorlar.

Kemer’in yanı başındaki Kındılçeşme piknik alanı da Phaselis’e benzer yöntemlerle elden gitmişti.

Çevreciler, Phaselis’in rant uğruna yok edilmesine izin vermemekte kararlı.

Fettah Tamince’nin firması da orada oteli yapmakta kararlı..

Tamince, bir süre önce gazetelere yaptığı bir açıklamada, “ Doğaya uyumlu otel yapacağız, asla beton bloklar olmayacak” demişti.

Bunlara inanmış olsak bile Phaselis gibi dünyaca ünlü bir koya göz dikmek, burada otel projesi yapmak kabul edilir gibi değil.

Birileri ‘dur’ der mi bilinmiyor.

Çok da umutlu olduğumuz söylenemez..

AKP’nin desteği ile Kındılçeşme’den sonra Phaselis’i de çok acıdır ki kaybediyoruz.