Sayın Başbakanımız Taksim meydanında ki ‘gezi parkında’ kesilen ağaçlar nedeni ile başlatılan ve çoğunluğu genç yüzbinlerce kişi tarafından ülkenin bir çok ilinde sürdürülen  protestoların amacının aslında 3-5 ağaç olmayıp partisine bir darbe çağrısı olduğunu açıkladı.Örnek olarakta Mısırda Tahrir meydanın da toplanan yüzbinlerin amacına ulaşarak askeri darbeye neden olduklarını gösterdi...

     Bu açıklamadan;’Türkiye de asker darbe için davet edilmiş ancak darbe teşebbüs aşamasında kalmıştır’ anlamı çıkmaktadır.

    Bu düşünce sonucu gezi parkı gösterilerine katılanlar kamera görüntüleri ile tespit edilerek savcıların talimatı ile  kolluk tarafından toplanıp pek çok kişi tutuklanmaktadır.

    Muhtemelen! ‘izinsiz ve  usülsüz toplanarak seçilmiş hükümeti devirmek için darbeye teşebbüs etmek’suçlaması ile yargılanırlar.

   ŞüphesizTaksim olayları ile Tahrir olaylarının benzer ve farklı tarafları vardır.

   Her iki olayda da ülkeyi dini esaslara göre yönetmeye çalışan veya bir düşünceye göre dini siyasete alet eden bir iktidara karşı halk protesto gösterilerine başlıyor.

  Her iki olayda da ülkeyi yönetenlerin baskıcı yönetim ve kararlarına karşı insanlar sokaklara dökülüyor.

  Her iki olayda da gösteriler seçimle işbaşına gelmiş hükümetlere karşı yapılıyor.

  Başta ABD olmak üzere AB ve müslüman ülkelerin çoğunluğu Türkiyede ki gezi protestolarını destekleyip hükümetin göstericilere orantısız güç kullandığını ileri sürüyor.

  En önemlisi aynı kesim Mısırda ki askeri müdahaleye darbe demekten kaçınıyor.

  Bu durumda Dünyanın Sayın Başbakanımızdan farklı düşündüğü ortaya çıkıyor.Onlar Türkiyedeki gezi olaylarını demokratik tepki olarak görürken seçilmiş hükümetin ve onun Başbakanı nın değerlendirme ve tepkilerini anti demokratik buluyor.

  Öte yandan aynı kesim Mısırdaki olayları ve sonuçta askeri müdahaleyi Sayın Başbakan gibi askeri darbe olarak nitelendirmiyor.

  Acaba hangi görüş isabetli?

  Türkiyede seçilmiş hükümet yargı kararına rağmen bir parkta içinde avm barındıran yapı yapmak için harekete geçmese insanlar meydanlarda toplanırmı?

  İnsanların kaç çocuk yapması gerektiğine kadar özel hayatlarına müdahale edilmese,

 Din siyasete alet edilmese,

 Barış,çözüm adı altında ülkenin bir yerinde vatan toprağı bölünerek ayrı devlet kurulmasına kadar gidecek işlemlere girişilmese,terörist eylemlerinden ölünceye kadar hapse mahkum kişi ile ’imralı’ rumuzu ile görüşmeler yapılıp demokratikleşme bahanesi ile o zatın hapisten çıkartılması için yasal düzenlemeler.yapılmasa

 Yeni bir anayasa yapıyoruz diye anayasanın Türklük, Türk dili, Bayrak,İstiklal Marşı,ve devletin laik sosyal niteliğini tartışmaya açmak çabaları olmasa,

En önemlisi bu tepkiyi verenler darbeci ve ulusalcı ilan edilmese

İnsanlar sıcak yuvalarından hiçbir organizasyon olmadan sokaklara meydanlara çıkarmı?

Son olarak Mısırda Mursi ye yapılan darbeye karşı çıkılırken Mursi nin bir darbe sonucu devrilen Hüsnü Mübarek’inde seçimle göreve  getirildiğiniçin akıllara gelmiyor.

Yoksa demokrasi; 5 yılda seçimle gelen iktidarların,Hukuka rağmen herşeyi  yapabildiği  bir rejim olduğu gibi,din devleti hayal edenlerin bunu başarıncaya kadar Cumhuriyet dahil herşeyi yıkıp hiçbir protesto ve engel ile karşılaşmadan her türlü hukuksuzluğun ve zorbalığın sürdürüldüğü bir rejim olarak mı görülmektedir?

Gerçek çözüm bu sorunun cevabında gizlidir....