
İbrahim Akkaya
Tahriklere kapılmayalım !
21 Mart Nevruz Bayramı endişeli bir süreçte kutlanıyor.
Pek çok yerleşim biriminde olduğu gibi Antalya’da da Nevruz kutlamaları yapılacak.
Devlet ile PKK arasında yürütülen görüşmeler kapsamında örgütün, silahlı unsurlarını Türkiye sınırları dışına çıkarmasından sonra başlayacak barış sürecinde 21 Mart Nevruz Bayramı kutlanıyor.
Devletin kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimleri gibi vatandaşın da provokasyon endişesi var Nevruz için.
En kaygı veren yön ise bölücü örgütün Nevruz Bayramı’nı sabote edecek davranışlarda bulunacağı yönündeki iddialar ve uyarılar.
Bunun için de Antalyalıların çok dikkatli olması, tahriklere kapılmaması, kışkırtıcı ajanlara prim tanımaması gerekiyor.
Bugünden başlayarak bir barış sürecinin devreye gireceği söyleniyor.
Bölücü örgütün 21 Mart Nevruz Bayramı ile birlikte silahlı unsurlarını ülke dışına çıkartacağı da söyleniyor.
Bu öngörüler ne kadar gerçekçi bilinmez.
Devlet ile bölücü örgüt arasındaki barış süreci görüşmelerinin hangi kıstaslara göre yapıldığı da bilinmiyor.
Elbette analar
ağlamasın, elbette silahlar sussun, elbette yıllardır süren bu kirli savaş
bitsin.
Ancak, barışı sağlamak adına ne gibi ödünlerin verildiği, pazarlık masasına hangi konuları geldiği de kamuoyu ile paylaşılmalı..
Kürt sorurunun çözümüne yönelik girişimlerin kamuoyundan ne denli karşılık bulduğu da belirsiz.
Bu noktada özellikle evlatlarını teröre kurban veren ailelerin düşünceleri çok önemli..
Şehit yakınları ile gazilerin duygularının ne olduğu önemli..
Vicdan sahibi vatandaşların düşünceleri önemli..
Kanın durmasını,
silahların susmasını herkes ister..
Pek çok konuda olduğu gibi barış süreci olarak, İmralı süreci olarak dayatılan görüşmelerin ülkeyi bölüp, parçalayacak, etnik bir çatışmanın ateşini yakacak bir safhaya getirilecek olmasının kaygısını bu kentte ve ülkede yaşayan herkesin duyduğunun da bilinmesi şart.
Toplumun bu sürece sıcak baktığını, gelişmelerden tatmin olduğunu söylemek iyimserlik olur diye düşünüyorum.
Zira bölücü örgütün yayın organı olarak bilinen Fırat Haber Ajansı’nın ‘Botan Halk İnisiyatifi’nden Nevruz Çağrısı’ başlıklı haberinde barış sürecine zarar verecek mesajlar veriliyor.
Eğer gerçekten barış ve huzur isteniyorsa BDP gibi PKK/KCK’nın da kullandığı dile özen göstermesi gerekiyor.
Ancak örgütün bazı uzantılarının bu hassasiyete sahip
olmadığı görülüyor.
Bölücü örgütün uzantısı olan “Botan Halk İnisiyatifi” adına yayınlanan
bildirinin toplumun huzur ve barışına hizmet etmekten uzak olduğu, hatta barış
sürecini dinamitlemeye yönelik mesajlar içerdiği net olarak görülüyor.
Bildiride, her zamanki gibi, örgüt yine şiddet dilini
kullanıyor.
Örgüt, bildiride sadece Türkiye
hükümetini hedef almıyor, tüm dünyaya âdeta savaş açıyor. “Ortadoğu’nun; ABD, AB, İsrail, Rusya, Çin, Türkiye ve İran’ın
kuşatması altında olduğu, bunların saldırı ve müdahalelerine karşı direniş”ten
bahsediyor.
Bildiri, sanki savaş çağrısı gibi.
Bildiride örneğin; “Önder Apo ve PKK öncülüğünde, çağdaş firavun, nemrut ve sömürgecilere karşı mücadele”den dem vuruluyor. “Öcalan’ın özgürlüğü için serhildan” (başkaldırı) isteniyor.
“Zafere ulaşmak için büyük oynamanın kaçınılmaz olduğu” söyleniyor.
“Düşmanlarımız” deniliyor. “Faşist TC devleti”, “AKP-Gülen çeteciliği”
ifadeleriyle barış karşıtı bir tavır sergileniyor.
Bildiride ayrıca; “Önder Apo ve
Kürdistan’ı, devrimci halk savaşının serhildan (başkaldırı) ayağını büyüterek özgürleştirebiliriz”
deniliyor. “Botan halkımız direniş ruhu
ile Amed’le bütünleşmelidir. Amed’de olalım, önder Apo ve Kürdistan’ın
özgürlüğünü haykıralım” sözleriyle bölge halkı tahrik edilmek isteniyor.
Görüldüğü gibi çok da sıcak bir ortam yok..
21 Mart Nevruz Bayramı örgütün tehdit içeren mesajlarının gölgesinde kutlanıyor.
Bu nedenle Antalya’da kritik bir Nevruz yaşıyoruz.
Kimse tahriklere kapılmadan, soğukkanlılığını korumalı,
Antalya’nın barışını bozmak isteyenlere fırsat vermemeli..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.