Sınıflar Bir Bir çökerken!..

Ne çok da severiz, kendimiz olmamayı. Hep bir başka, bir başkası olmayı hayal etmeyi.

--Ne çok da sevdirirler, kendimiz olmamayı, kendimiz olduğumuzu kabul etmemeyi.

--Ne çok da anlatırlar aç karınlara, çıplak tenlere bu dünyanın yoksulluğundan arındırıp, ölmeyi, cennet hayal etmeyi.

--Ne çok da severler, Kurtuluş savaşında kurtardığımız topraklar üstünde, 21. yy'da yarattığımız emeğimizin üstünde tepişmeyi.

--Ne çok da severiz, hiç bir şey yok, olmamış gibi bön bön bakmayı, seyretmeyi,

--Ne çok da severiz, ezilip suyumuzun şarap yerine sirke yapılmasını,

--Ne çok da severiz, doğa ananın bizi yan yana dizip başak yaptığı yapıdan, tek tek buğday taneleri taneleri olmayı.

--Ne çok da severiz, kör taşlı bir değirmenin iki taşının arasında sıkışıp, öğütülüp un olup yok olmayı.

--Ne çok da severiz, var ederken, üretirken nefesli, hevesli, tüketirken, tüketemeden tükenmeyi.

--Ne çok da severiz, hani o Nazım Babanın şiiri gibi, "gocuklu celep sopasını kaldırınca, sürüye katılmayı",

--Ne çok da severiz,dostluk, kardeşlik, yoldaşlık varken ihanet etmeyi,

--Ne çok da severiz, onca ürettiğimiz varken; hoş, alamayacak kadar yoksul olsak; hoş, alacak olsak da, yine biri birimizi yemeyi.

 

--Ne desek bir eksik,

--Ne anlatsan, sen kimsin ki.

--Doğru ne, ben kimim diyen yok.

--Hayal satanlar, "KARUN" olmuşlar, "Harun"lar, kıçlarında ki donun deliğinden habersizler.

--Hiç öyle Karl Marks'ın sınıflar teorisine, toplumsal sınıf şemalarına bile girmeye göstermeye gerek yok,

--Hiç öyle, şablonlara, grafiklere gerek yok, çöp tenekelerini karıştırma sıralarına girenleri görün,

--Hiç öyle gözlerinizi kapatmayın, açlar olarak, açlığa mahkum olanlar olarak,

--Hiç öyle uzun uzadıya lafa gerek yok, ortalık da konuşulanlara bakın,

--Dün, var ise de ORTA DİREK, yok ise de ORTA DİREK vardı. Neresini pek sevdik, ortasını mı, Direğini mi bilemem ama, biz Turgut Özal ile orta direği pek sevmiş iktidar yapmıştık.

--Ve bu gün, ne ortası kaldı ortalık da, ne de direği, kaçtı nereye ise bilemem ama, kalmadı. Yok. Ne diyeni, ne seveni.

--Göçüyoruz birer birer, yaşadığımız semtlerden, şehirlerden ve gücümüz yetmeyince de yaşama, dünyadan. Hem de bağıra, bağıra, acı çeke çeke. Trafik kazasından, kanserden, açlıktan ... .

--Yüreğim yanıyor, siz yüreği yanmayanlar,

--Yüreğim yanıyor, siz yürek yakanlar.

Sizin yüzünüzden.

--Birinizin vurdum duymazlığından, sorumsuzluğundan ve bu dünya için değil; çolunuzun-çocuğunuzun yarınını düşünmeden, sadece kendinizin öteki dünyanız için, çoluğunuza-çocuğunuza, hatta anlamasanız da, kendinize bile ihanetinizden bir haberdar olmamanızdan;

--Diğerlerinin de, aç gözlülüğünden.Tiksiniyorum, alnınız secdeye varır iken, kürler ile erittiğiniz göbeğinizden, aç-yoksul-anasız/babasız bıraktığınız çoluğun çocuğun ahını görmemenizden.

--Hepimiz, hepiniz aynı Tanrının/Allah'ın kulları iken, kendinizi ayrıcalıklı hissetmenizden,

--Biz salakların da, sizi ayrıcalıklı saymamızdan.

--Tiksiniyorum, "KOMŞUSU AÇ İKEN, KENDİSİ TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR" diyen bir peygambere bile riyakarlık yapanlardan;

--Bunları görmezlikten gelenlerden,

--Hiç bir şey yok, olmamış, olmuyormuş gibi seyredenlerden!..

--Her şey çöküyor, beyler- bayanlar

--Sınıflar, Ülke, gelecek, .......

Ne çok da seviyorsunuz hala, kendimiz olmamayı. Hep bir başka, bir başkası olmayı, hayal etmeyi.

--Hem de, hiç olurken. Yok olurken.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Uysal Arşivi

Ninemden guguk kuşu öyküsü

09 Ağustos 2025 Cumartesi 10:04

SÖZÜN DE BİTTİĞİ YER OLUR MU?

02 Ağustos 2025 Cumartesi 11:24

PLANLAMA- PLAN LAMA- PLAN- LA- MA

01 Ağustos 2025 Cuma 11:51

GÜRKUT ACAR'I TANIMAK

14 Temmuz 2025 Pazartesi 21:04

SORUN, SORUN OLUR MU YARATILIR MI?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:48

HER ÖLÜM ÖLÜM MÜDÜR?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:11

DOLANI DOLANI GELİYOR DA UYUYORUZ

01 Temmuz 2025 Salı 17:59