‘Nükleer santrallere, HES'lere, taş ocaklarına, susuz göllere, hava kirliliğine, kıyı yağmalarına, koy tahsislerine, kıyı tahsislerine, iklim değişikliğine, betonlaşmaya, kirli maden üretimine, orman kesimine hayır diyerek mücadele veren köylüler, çevreciler, hayvan hakları savunucuları, doğa ve bisiklet kulüpleri ve Antalyalılar 18 Eylül’de Cumhuriyet Meydanı’nda Çevre Forumu’nda buluşuyor’

Bu çağrıyı önemsiyorum.

Ses getireceğine, halkın desteğini alacağına da inanıyorum.

Forumun adı da çok çarpıcı:

‘Diren Doğa Diren’

18 Eylül Çarşamba günü Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda saat 15.00’da düzenlenecek foruma katılımın bu kez cılız olması da beklenemez.

Çünkü çok sayıda kuruluş organizasyonda görev alıyor.

Kimler yok ki :

“Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu, Antalya Nükleer Karşıtı Platformu, Alakır Büyükalan köylüleri, Doğader, Kemer Doğa Dostları Derneği, Kemer Turizmciler Derneği, Finike Torosder, Kuzdere Gönüllüleri, Eğirdir Gölü Koruma Grubu, Tüketici ve Çevre Koruma Derneği ile Kurşunlu Derneği “

Forum için yapılan çağrıdaki şu cümleler de dikkat çekici :

“Türkiye can çekişiyor, Antalya can çekişiyor, Toroslar can çekişiyor, vadiler can çekişiyor, ovalar can çekişiyor, kanyonlar can çekişiyor, insanlar can çekişiyor. Doğanın ve ülkemizin canını kurtarmak için foruma katıl’ ‘

Gerçek şu ki ‘uyuyan dev’ Gezi Parkı eylemleri ile birlikte harekete geçti.

Herkes biliyor ki artık Antalya’da olduğu gibi Türkiye’de hiçbir şeş eskisi gibi olmayacak.

Artık düşünen, sorgulayan ve örgütlenen b.ir toplum olduk.

Bu işin başını da geleceğimizin teminatı olduğundan hiçbir zaman kuşku duymadığımız gençler çekiyor.

Gezi Parkı eylemlerine kadar Antalya’da yapılan eylemler, kültürel ve bilimsel etkinliklere hep aynı kişiler katılırdık.

Adeta birbirimize akraba gibi olmuştuk.

“Neden hep aynı yüzler, gençler nerede ?” diye sorduk uzun zaman birbirimize..

İtiraf edelim, gençleri suçladık, onlara ‘duyarsız’ dedik, “geleceğimizi nasıl emanet ederiz ?” diye yakındık.

Gençler bizi utandırdı.

Son aylarda Antalya’da gençleri görüyoruz hep etkinlikte.

Kendilerinden emin tavırları dışında, bilgi birikimlerinin de olduğunu gözleyince gururlandık, umutlandık, yarınlara daha güvenle bakacağımıza inandık.

Çarşamba günü de ‘Diren Doğa Diren Çevre Forumu’nun en önemli aktörlerinin gençler olacağını biliyoruz.

Çünkü onlar bu ülkenin gerçek sahipleri olduğunun bilincinde.

Antalya’nın ve ülkenin geleceğinin yapılanmasında etkin rol alacaklarına eminler.

Siyasi iktidar 11 yılda Türkiye’yi çok değiştirse de bu değişime boyun eğecek, her türlü dayatmayı, b.askıyı, zulmü kabullenecek bir gençlik yok artık.

Gençlerin bu müthiş eforu doğal olarak her yaştan kişiyi etkiledi.

Ümitsizliği rafa kaldırdık, kentimize ve ülkemize sahip çıkma bilincini geliştirdik.

‘Ben yaptım oldu’ mantığı artık sökmüyor.

İşte bu duygularla gençlerin renk katacağı, omuz vereceği, “Diren Doğa Diren Çevre Forumu’na bir çağrı da ben yapmak istiyorum.

Sıradan bir etkinlik değil bu forum.

Doğadaki katliamı bizzat yaşayanların katılacağı önemli bir etkinlik.

Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenmiş olması da ayrı bir önem katıyor foruma..

Antalyalıların, bu kentin sahiplerinin, sivil toplum örgütlerinin duyarsız kalkamayacağına, destek vereceklerine, katılım yüksek olması için her türlü çabayı göstereceklerine inancımız tam..