30 Mart akşamı Antalya’da sandıktan sürpriz sonuçlar çıktı.

Sürpriz sonuçlar da doğal olarak başkanlık koltuğuna sürpriz isimlerin oturmasını sağladı.

Bunu niçin mi söylüyorum ?

Siyasetin deneyim sahibi isimlerinin de düşünceleri ışığında “ Yerel seçimde seçen sempati duyduğu partiye değil, hizmet edeceğine inandığı, kendisine yakın bulduğu, kapısını rahatlıkla çalabileceğini düşündüğü adaya oyunu verir” tezini savunmuştum.

Dahası ‘Kimi çevreler sandığa avantajlı gitmek için yerel seçimleri genel seçim havasına sokma çabasına hız verdiler” diye yazmıştım.

Tüm bunlara AKP’nin 30 Mart’a “Güvenoyu’ gözüyle bakması da eklenince sürprizler ardı ardına geldi.

2009’a göre heyecanlı bir seçim kampanyası yaşadık.

Heyecan seçim günü yaklaştıkça arttı, tansiyon zaman zaman ürkütücü derecede arttı.

Tartışmalar sokağa taştı..

Seçim ofislerine, araçlarına, afiş ve benzeri tanıtım materyallerine saldırılar oldu..

Belediye meclis üyesi adayları fiili ve sözlü saldırıya uğradılar.

Seçim aracı kurşunladı, adayların çalışma ekipleri tartaklandı.

Seçim kampanyası Antalya’da asla tasvip edilemeyecek bir dedikodu, karalama ve yalan kampanyasına dönüştürüldü.

Siber saldırılar tehlikeli boyutlara ulaştı..

Sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla seçmene yanlış ve maksatlı bilgiler dayatıldı.

Gelelim neden sandıktan çıkan sürpriz sonuçlara..

Nail Dülgeroğlu..

Tam 25 yıl Finike Belediye Başkanlığı koltuğunda oturdu..

İlk seçim döneminde kendisine parti bulamayınca Islahatçı Demokrasi Partisi(IDP) adayı olarak başkan seçilen, bir kaç parti değiştirdikten sonra AKP’de karar kılan Dülgeroğlu’nun MHP’li Kaan Sarıoğlu’na karşı kaybetmesi siyasetle ilgilenen herkesi şaşırttı..

Sarıoğlu, Nail Dülgeroğlu’nun 25 yıllık saltanatını da yıkan kişi oldu.

3 dönem yani 15 yıl belediye başkanlığı yapıp dördüncü dönem için aday olan ve yeniden kazanacakları gözüyle bakılan isimler var..

Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen gibi.

Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu gibi.

Serik Belediye Başkanı Mehmet Habalı gibi..

Bu isimlere Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım, Gazipaşa Belediye Başkanı Cem Burak Özgenç, Korkuteli Belediye Başkanı Hasan Gökce’yi de ekleyebiliriz..

Elmalı Belediye Başkanı Hüseyin Altıntaş’ı da unutmayalım,.

Belediyeleri Bütünşehir Yasası ile yasal statüsünü kaybeden ve ilçe belediyelerine bağlanan Belek Belediye Başkanı Yusuf Mecek, Tekirova Belediye Başkanı Yusuf Üras(AKP Kemer’den aday gösterdi-kaybetti)

Başka isimler de var, zamanı gelince oları da yorumlarız.

Burada vurgulamak istediğim nokta muhalefet partilerinin ve başkan adaylarının 30 Mart seçimlerinden CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın da işaret ettiği gibi ders çıkarmaları gerektiği.

Birileri kızacak ama ben doğruları yazacağım.

Yiğidi öldürüp, hakkını vermeli..

Seçim işini AKP iyi yapıyor..

Kampanya dönemini iyi değerlendiriyor, seçimi de sandık başında ya da bir şekilde kotarıyor.

Muhalefet partileri, seçim kampanyası ve sandık örgütlenmesi konusunda kesinlikle AKP’yi örnek almalılar..

AKP’nin görevlilerinin gerek kampanya döneminde, gerekse sandık başındaki disiplinli, özverili çalışması yöntem olarak seçilmeli diye düşünüyorum.