‘Kentin sakini değil, sahibi olmaya çalışıyoruz. Zaman zaman baskılar görüyor; istemezükçü ilan ediliyor; tehditler alıyor; yargısız infazlarla hedef gösteriliyoruz. Her şeye rağmen mücadelemiz sürecek’

Bu sözlerin sahibi İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz..

Son aylarda dikkatleri üzerine çekti Oğuz ve başkanlığını yürüttüğü meslek odası..

Kentin ve ülkenin sorunlarına yönelik çok çarpıcı tespit ve önerilerde bulundular, kamuoyunun dikkatini ve övgüsünü alan etkinlikler düzenlediler.

Antalya’nın kaynaklarının ranta kurban edilmemesi için çaba gösterdiler, mücadele ettiler, bu mücadeleyi de sürdürmekte kararlı olduklarını ortaya koydular.

Cem Oğuz ve odasının bu duruşu malum çevreleri çok rahatsız etti.

İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’ni ve başkanını yıpratma, itibarsızlaştırma, ötekileştirme kampanyası başlatıldı adeta..

Belli merkezlerden yönetildiği, yönlendirildiği anlaşılan kampanyaya destek sağlamak, yandaş bulmak için de stadyum tartışmasını ön plana çıkardılar.

Stadyum tartışması öylesine ilginç bir noktaya taşıdılar ki, koyu bir Antalyaspor taraftarı olan Cem Oğuz’u Antalyaspor düşmanı, yatırım düşmanı ilan etmekten bile çekinmediler.

Oysa Cem Oğuz, pek çok kişi gibi, diğer meslek odaları ve sivil toplum örgütleri gibi Antalya’ya stadyum yapılmasına karşı değil.

Oğuz ve Antalya’nın dinamikleri Antalya’nın kaynaklarının, kazanımlarının ranta kurban edilmesine direniyor.

Bu duruş, bu direnç, bu karşı mücadele kimi çevreleri rahatsız ediyor, sindirme, susturma, etkisizleştirme girişimleri işe yaramayınca da baskılar, tehditler başlıyor..

Cem Oğuz’un şu sözleri Antalya’da sahneye konulmak istenen senaryoyu anlatması açısından çok önemli :

‘Kim ne yaparsa yapsın, rant fikri nereden ve kimden gelirse gelsin meslek odaları, Antalya’nın değerlerinin ve güzelliklerinin korunması mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Geçmişe bakacağız, geleceği kuracağız. Birilerinden bir şey beklemek yerine kente sahip çıkmaya devam edeceğiz’

İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, daha önce de tehdit edildiğini açıklamıştı.

Bu konuda yetkili makamlar önlem aldı mı bilemiyoruz ama dünkü açıklamaları tehlikenin giderek arttığını işaret ediyor.

Yetkili makamların ne yaptığı belirsiz ama Oğuz’u arkadaşları yakın korumaya aldılar.

Baskılar, tehditler, hedef göstermeler, ‘istemezükçü’ ilan edilmeler sadece Cem Oğuz için değil elbette.

Aynı şeyler diğer meslek odaları için de, sivil toplum kuruluşları için de, Antalya’nın dinamikleri için de geçerli..

Rantın azgın dişleri, Antalya’nın paylaşılmasında engel görmek istemiyor.

Antalya üzerine yapılan rant planlarına karşı çıkanlar, bu kirli oyunlara karşı duranlar, mücadele edenler de tehdit altında, baskı altında ve hedef tahtasının merkezine konmuş durumda..

Antalya’da son yıllarda çok ilginç şeyler oluyor.

Özellikle yabancı ortaklı büyük sermaye, Antalya pastasının büyük dilimini yutmak adına her yöntemi deniyor.

Kamu görevlileri, yerel yöneticiler, belediye başkanları, belediye ve il genel meclisi üyeleri sıkıntılı bir süreç yaşıyorlar.

Tehlikenin nereden ve ne zaman, kimler tarafından geleceği belli değil..

Sistemli bir çalışma yürütülüyor Antalya’da..

Sistemin figüranı olmak istemeyenleri zehir hafiyelerce adım adım izleniyor.

Kimin nerede ne yaptığı gözleniyor..

Kim kiminle ne konuşuyor kayıt altına alınıyor.

Kim rantın önünde engelse bir şekilde sakıncalı ilan ediliyor.

Antalyalılar rantçılar tarafından hem kamplara bölünüyor, hem de fişleniyor.

Zamanı gelince de düğmeye basılıyor..

Cem Oğuz tedirgin olmakta çok haklı..

Antalya’da Oğuz gibi tedirgin olanların sayısı azımsanmayacak sayıda..

Zor günler bunlar..

Nasıl aşarız, nasıl aşılır bilinmez..