Kamuoyunu doğru bilgilendirmek için her gün sahada zorlu bir mücadele sonucu haber üreten basın emekçilerinin günüdür, 10 Ocak…

Savaşta, kavgada, çatışmada, afette, toplantıda, cenazede, düğünde kısaca her yerde ve her koşulda görevini yapmaya çalışan emekçilerin günü…

Kamu görevidir, biz basın emekçilerinin işi…

Üstelik duyulmayanları söylemek, görülmeyenleri göstermek, konuşulmayanları ortaya çıkarmak gibi önemli bir vazifemiz de vardır…

Ama aslında kimselere de yaranamayız, gerçekten işimizi yaptığımızda…

Çünkü yaptığımız haberler, programlar ya da yazdığımız makaleler kimi zaman hoşlarına gitmez bazılarının…

Saklananların günyüzüne çıkarılması işlerine gelmez…

Varsın olsun, görevine aşık basın emekçisi için hiç mühim değildir, herkesin sevdiği bir basın mensubu olmak…

Biz işimizi yapalım yeter…

Kim kızarsa, kim küserse kendi bilir…

Ama kızdığımız şeyler yok mu? Olmaz mı…

En başta halkın haber alma özgürlüğünün önüne koyulan engellere, özgür basının susturulmasına, ‘ileri demokrasi’ adı altında basın emekçilerinin cezaevlerine tıkılmasına, ‘büyüklerin’ sözüyle kapıya konulmaya tahammülümüz yoktur…

Bir de basın mensuplarının haklarının geriye alınmasına…

Anadolu basınının yok edilmeye çalışılmasına…

Ama tüm kızdıklarımızı yaşıyoruz…

Bakmayın sesimizin çok çıkmamasına…

Örgütlü mücadele olmamasındandır, feryadımızın suskunluğu…

Yoksa kameramanından muhabirine, editöründen spikerine, Anadolu gazete sahibinden yaygın medya çalışanına hepimizin bir sürü derdi var…

Bir dokunsanız bin ah işitirsiniz…

Belki yarın bu çığlıklarımızı yine çok güçlü duyamayacaksınız, güzel sözlere ve verilen toplu fotoğraflara bakıp halimizden memnun sanacaksınız diye bunları yazıyorum…

Basın emekçilerinin halini bilin ve kulak verin seslerine…

Ve bir şey daha…

Lütfen basına sahip çıkın. Özellikle de Anadolu basınına. Kurtuluş mücadelesinin meşalesini yakan ve bugün de bulundukları bölgelerde sorunlara sahip çıkan, kararlılıkla takip eden, gerçekleri size ulaştıran onlardır…

Her gün bir gazete alın. İlan ve reklamlarınızı verirken onları da unutmayın…

Son bir şey daha…

‘İleri’ değil gerçek demokrasi için haber alma ve ifade özgürlüğüne sahip çıkın…