Türkiye’nin AVM haritası çıkarıldı.

Şu anda 350 AVM var, bu sayının 2015 yılı sonuna kadar 411’e ulaşması bekleniyor.

AVM sayısında 3 büyük il, İstanbul, Ankara ve İzmir başı çekiyor.

İstanbul’da 115, Ankara’da 54, İzmir’de ise 45 AVM var..

Bu üç ili Antalya izliyor..

Antalya’da şu anda 17 AVM bulunuyor.

Yeni açılacaklarla birlikte bu sayının 20’nin üzerine çıkması sürpriz değil.

AVM’ler Türkiye’nin dört bir yanını adeta işgal etmiş durumda.

Türkiye’nin AVM haritasına göre Adıyaman, Ağrı, Amasya, Ardahan, Bartın, Bayburt, Bingöl, Burdur, Çorum, Erzincan, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars, Kırşehir,Kilis, Muş, Niğde, Rize, Sinop, Sivas, Şırnak, Tunceli ve Yozgat’ta AVM yok..

Komşumuz Burdur ile birlikte Burdur, Çorum, Sivas ve Yozgat’ta 2017’e kadar AVM açılması planlanıyor.

Büyük alış veriş merkezlerinin(AVM)açılması ile birlikte ‘Bakkal Amca’ efsanesi bitti

Antalya’da hala direnen bakkallar ise küçük çaplı marketler şüphesiz var.

Ancak AVM’ler bu direnişi de kırmanın yöntemini buldular.

‘Cep’ ya da’ Ekspres’ adıyla Antalya’nın pek çok yerinde şubeler açıyorlar.

Vatandaşın kendisine en yakın olarak hissettiği, en özel konuları bile paylaştığı bakkalların önemli bir bölümü ya mesleği terk ettiler, ya da AVM’lerde çalışmak zorunda kaldılar.

Gerçek şu ki AVM’ler konusunda Antalya esnafı ve yerel basının gösterdiği hassasiyeti esnaf kuruluşları göstermedi, gösteremedi.

AVM’lere karşı ciddi bir mücadele içine girmediler, giremediler.

Cılız söylemler ise AVM sektörünün pek umurunda olmadı.

Bunları niçin mi yazdım ?

Sayıları giderek azalan bakkal amcaları bekleyen iki tehlikeyi işaret etmek için..

Antalya’da şu anda iki önemli planlama yapılıyor.

Birisi kentin doğusunda, diğeri batısında..

İkisi de yılan hikayesine dönen planlamalar..

Neden gecikti, neden geciktirildi sorularının farklı ve çarpıcı sebepleri var.

Kırcami ve Batı Çevre Yolu’ndan söz ediyorum elbette.

Birileri kızsa da gerçekleri konuşmak lazım..

Her iki planlamanın da ardında rant beklentisi var..

Kırcami planlaması pekala çözülebilir, insanların beklentilerine yanıt verecek esaslar üzerinde anlaşma zemini bulunabilirdi.

Her seçim öncesinde siyasi partilerin ve belediye başkan adaylarının en önemli propaganda malzemesi yapıla Kırcami’de planlamalar son aşamaya gelirken, burada yeni AVM’ler yapılması gündeme geldi.

Esnaf örgütleri şimdilik kulağının üzerine yatıyor ama yarın dev beton blokların dibinde yeni AVM’lerin yükselmesi, Kırcami bölgesinde bulunan esnafın da pilinin tükenmesi anlamına geliyor.

Batı Çevre Yolu’nda ise kayıkçı kavgasına benzeyen planlama Kırcami’de olduğu gibi CHP’li Konyaaltı ve AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin uzlaşması ile uygulama aşamasına getirildi..

Batı Çevre Yolu’nun yılan hikayesine dönen planlamasına en doğru yöntem CHP’li Bekir Kumbul döneminde ortaya konmuştu.

Kumbul yönetimi, sorunlu bölgede iki ya da üç katlı villa tipi yapıları önermişti..

Böylece hem yol güzergahı beton bloklara ve çoklu ticari işletmelere açılmamış olacak, hem de yapılar taşkın tehlikesi içinde olmayacaktı.

Ama rant belası burada da ağırlığını koydu..

Belediyelerin uzlaşması ile meclisten geçirilen yeni planda çok katlı yapılar ile başa AVM’ler olmak üzere ticari yapıların öne açılmış oldu.

Bunun iki tehlikesi var, birincisi bir zamanlar tıpkı Kırcami gibi tarım alanı olan ve kentin akciğeri konumunda olan alan betona teslim edilecek, ayrıca yol zeminden yukarıda yapıldığı için de buradaki binalar her an sel baskınlarına maruz kalacak.

Bu bölgede geçmişte yaşanan sel felaketinde insanlar ölmüş, iş makinelerini sel suları yutmuştu.

Antalya’nın doğusunda ve batısında yaratılmak üzere olan yeni konut ve ticari alanlar zaten can çekişen küçük esnafı tamamen yok ederken, Antalya’nın iklimini de olumsuz yönde etkileyecek.,.