Adamlar mermer ocağı için asırlık sedirleri acımasızca kesiyor.

Çevre halkı isyanda, çevreciler isyanda, Antalya basını isyanda..

Asırlık sedir ağaçlarının rant uğruna kesilmesine kamuoyu da tepkili..

Antalya ağa kalkmışken, katliamın durdurulması için çağrılar yapılırken, firma öyle bir açıklama yapıyor ki inanılır gibi değil..

Neymiş efendim ağaçlar titizlikle kesiliyormuş..

Kendileri kesmiyormuş da Orman Bölge Müdürlüğü ihale yoluyla titizlikle kestiriyormuş ağaçları..

Nasıl bir süreçten geçtiğimizin, keyfiyetin hangi noktaya ulaştığının, rantın dişlerinin nasıl acımasızca Antalya’nın kaynaklarını yok ettiğinin en net örneği arşımızda duruyor..

Adamların özrü kabahatinden büyük.

Kamuoyunun hassasiyetini hiçe saydıkları gibi, başta Antalya basını olmak üzere katliama tepki gösterenleri de suçluyor arkadaşlar..

Kusura bakmasınlar adamların günahını almışız.

Firmanın açıklamasındaki şu ifadeler katliama tepki gösteren kişi ve kurumlarla alay anlamına geliyor :

"Öncelikle sayın halkımız şunu bilmelidir ki gerek firma olarak bizler, gerekse maden üreticileri, doğaya saygı gösteren insanlarız. Bizlerde çocuklarımıza torunlarımıza yaşanabilir bir çevre bırakmak, ülkemizin sahip olduğu tarihi ve doğal güzellikleri koruyarak gelecek kuşaklara bunları miras bırakmak istemekteyiz”

Sevsinler sizin mirasınızı..

Bitmedi..

Sedir katliamını haber yaparak kamuoyunu bilgilendiren gazetelere de yükleniyor arkadaşlar.

Diyorlar ki:

“ Kamuoyunda maden işletmecilerinin ve son zamanlar da şirketimizin açmış olduğu mermer ocağı ile ilgili doğa katliamı yapıldığı yolunda asılsız gerçek dışı yayınları maalesef üzülerek takip etmekteyiz. Yapılan bu yayınların hiç birisinde resmi kuruluşların ve şirketimizin görüşüne yer verilmeyerek tek taraflı ve kasıtlı olarak tamamen şirketimizi karalamaya yönelik yayınlar yapılmaya devam edilmektedir”

Bu kadarına pes doğrusu..

Pişkinlikte son nokta..

Sık sık yazıyoruz Antalya’nın sahipsiz olduğunu.

Antalya’nın kaynaklarının rantçılara peşkeş çekildiğini..

Antalya’nın doğasının acımasızca tahrip edildiğini..

İstanbul’u tüketen rantçıların Antalya’yı babalarının malı gibi talan ettiklerini..

Antalya’nın yarınları için endişeliyiz..

Bizden sonra gelecek kuşaklara yaşanabilir bir Antalya bırakmak gibi çok önemli bir görevimiz olduğu halde, sahip çıkmıyoruz Antalya’ya ve kaynaklarına..

Susuyoruz, seyrediyoruz, yazılan ve çizilenlere kayıtsız kalmak da ısrar ediyoruz..

Antalya’da yaşayan herkesin Antalya’ya sahip çıkması gerekli..

“Bana dokunmayan bin yaşasın” aymazlığından artık kurtulalım..

Yarın dizlerimize vururuz..

Ama iş işten çoktan geçmiş olur..

TARAF OLMAYAN BERTARAF OLUYOR

30 Mart yerel seçimlerini kazanan AKP’li Büyükşehir Belediyesi, önce sahillere el koydu.

Ardından muhalif olarak gördüğü Antalya Sanatçılar Derneği’nin(ANSAN)’ı yerinden etti.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği(ÇYDD)lokalini tahliye etmek için gün sayarken, ardından Atatürkçü Düşünce Derneği’nin(ADD)kullandığı büfeyi tahliye için kolları sıvadı.

AKP, Atatürk ve çağdaş kelimelerine kafayı çoktan taktı..

Yeni proje uygulanacağı söylemleri ise kamuoyunu oyalama amaçlı..

Antalya’yı iyi günler beklemiyor..

Yandaş olmayanın bertaraf edildiği, edilmeye çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz.

Yarın size kime gelecek merak içindeyiz..