Yaklaşık 5 ay sonra Antalya’nın ve Türkiye’nin geleceğini tayin edeceğiz oylarımızla..

2015 yılında yapılacak genel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir anlamda provasını yapacağız 30 Mart 2014 Pazar günü.

Elbette 5 ay uzun bir süre.

Şimdiden konuşmak erken olabilir.

Seçim sonucuyla ilgili tahminler yapmak da pek doğru olmayabilir.

Çünkü MHP dışında siyasi partilerin adayları henüz netleşmedi.

Şüphesiz ki Türkiye’nin büyük bölümünde olduğu gibi, Antalya’da da seçimler 3 parti arasında, yani AKP, CHP ve MHP arasında geçecek.

3 siyasi partinin hedefi de Antalya’yı kazanmak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bu önemli seçimin kaderini tayin edecek olan Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Manavgat ve Alanya’yı öncelikli olarak kazanmak..

Çünkü bu 5 ilçenin seçmen sayısı Antalya’nın toplum seçmen sayısından daha fazla..

Özellikle de Muratpaşa ve Kepez Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na giden yolun en önemli aktörleri durumunda.

Kıran kırana bir seçim olacağın biliniyor.

Bu nedenle de bir oyun bile büyük değeri var.

İşte bu noktada sandığa sahip çıkmak da önem taşıyor.

Siyasi partiler sandığa sahip çıkamıyor, hele hele oyların sayım ve dökümü aşamasında denetim zafiyeti gösteriyorsa seçimin kaderini birileri zorlanmadan değiştirebilir.

Bu konuyu sıklıkla yazıyorum, gündemde tutmak, muhalefet partileri CHP ve MHP’nin dikkatini sandığa ve oyların son sayım ve dökümünün yapıldığı Seçim Kurulu’ndaki işlemlere yöneltmeye çabalıyorum,

Çünkü sandığa güvenmiyorum.

Sandıktan çıkan oyların birilerince değiştirildiğini, iktidar partisi AKP lehine şikeler yapıldığına inanıyorum.

Gürcü asıllı Rus Devlet Adamı Josef Stalin şöyle diyor :

 “Oyları kimin verdiği değil kimin saydığı önemlidir”

İşte benim de vurgulamak istediğim nokta o,

Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürekli sözünü ettiği, kimi zaman da kendilerinden olmayanlara karşı tehdit unsuru olarak kullanmaya çalıştığı yüzde 50 oyun AKP’ye verildiği konuksunda şüphelerim var

Sandığa sahip çıkma konusunda CHP Muratpaşa İlçe Örgütü çok başarılı..

2009 yerel seçimlerinde sandığa sahip çıkmak ve oyların sayım ve dökümünü titizlikle incelemek ve denetlemek sonucu 2 fazla belediye meclis üyeliği kazanmıştı CHP.

Ancak diğer sandıklar ve seçim bölgeleri için yanı şeyleri söylemek olanaksız..

CHP ve MHP’nin başta Kepez olmak üzere pek çok sandıkta ve seçim kurullarında gerektiği gibi temsil edilmediği biliniyor.

MHP’li görevlilerinin önemli bir bölümünün 2009 seçimlerinde sandıkları erkenden terk ettikleri gözlendi, kimi sandıklarda CHP’nin temsilcisi bulunmadığı gibi, bazılarının da parti yönetimlerinin yiyecek ve su gibi ihtiyaçlarını karşılamadıklarına tepki olarak sandıkları terk ettikleri de biliniyor.

Madem ki CHP, MHP ve diğer muhalefet partilerinin hedefi aynı..

Ülkeyi AKP’den kurtarmak öncelikli ise hem birinci vatandaşlık görevi olan oyu kullanıp, kullandırtmak, hem de sandığa sahip çıkarak AKP’nin sürekli arkasına sığındığı ‘ milli irade’nin eksiksiz tecelli etmesini sağlamak hepimizin görevi.

Oyları verenin mi, sayanın mı önemli olduğuna karar vermek güç değil..

Madem ki en kutsal görevlerimizden birisi olan seçime katılıyor ve oyumuzu kullanıyoruz, oyumuzun arkasında durmak da en temel görevimiz olmalı..

Bu konuda siyasi partiler CHP ve MHP öncülük etmeli..