‘Susma sustukça sıra sana gelecek’

Bu mesajı sıkça vermeye çalıştık.

Hayatımızın nasıl değiştirildiğini örnekleriyle ortaya koymaya çabaladık.

Gerek Antalya’da, gerekse ülkenin farklı yerleşim birimlerinde yaşanan ve yaşatılanlardan

Kıssadan hisseler göstermeye çalıştık.

Sessiz çoğunluktan ses çıkmadı.

Devlete karşı saygılı ve uysal bir tutum benimseyen halkımız hep sustu, hep izledi, tepki vermeksizin sıranın kendisine gelmesini bekledi.

Oysa AKP iktidarı ile birlikte çok şey değişti.

Ümmet toplumu yaratma idealini AKP iktidarı devletin olanaklarını da kullanarak geçekleştirme adına engel tanımadı.

Baskıcı bir yönetim anlayışı hakim kılındı..

Korku devletine dönüştü adeta..

Öyle ki dinlenmeyen, izlenmeyen, fişlenmeyen yok gibi..

İnsanların yatak odasına kadar girildi.

Özellikle AKP yandaşı olmayan, AKP’ye alkış tutmayan, yağcılık ve yalakalık etmeyenler için zor bir süreç yaşanıyor.

Yazarlar, çizerler, düşünenler demir parmaklıkların ardında çile çekiyor.

Milletin oyu ile seçilmiş kişiler darbeci suçlamasıyla hapislerde çürüyor.

Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “ Kimsenin özel hayatına müdahale etmek, kimseyi düşüncelerinden dolayı yargılamak gibi bir düşüncemiz yok” demişti işin başında.

AKP’nin ilk yıllarında değişimin işaretleri gelmeye başlamıştı.

Plan yavaş ama kararlı bir şekilde işliyordu.

Devletin tüm kurumlarını ele geçirmeye başladı AKP.

Ordu ve yargı ile ele geçirme operasyonu önemli ölçüde hedefine ulaşmış gibi görünüyordu.

İşte bu noktadan sonra Türkiye’nin genleriyle oynanmaya ciddi biçimde başlandı..

Hedef Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk ilkeleriydi..

T.C.’ nin kamu kurumlarından kaldırılması bunun en net örneklerinden birisi..

4+4+4 modeliyle dini eğitime geçişisin de startı verilmişti..

Engel tanımıyor AKP iktidarı kendisine verilen talimatların doğrultusunda Türkiye’yi yeniden yapılandırmak için.. 

Çünkü düşünmeyen, sorgulamayan bir toplum istiyor iktidar..

Dikensiz gül bahçesi olarak dizayn ediyor ülkeyi..

Alkol yasağı sinsi planın önemli ayaklarından birisi..

Toplum sağlığı ve geçliği kötü alışkanlıklardan uzak tutma yalanına sakın ola ki kanmayın..

Nasıl 3 çocuk mesajıyla kadını eve kapatmak, sadece çocuk doğuran, kocasının ihtiyaçlarını karşılayan bir meta olarak görmek isteniyorsa, alkol yasağı ya da sınırlaması ile sözde gençleri koruma düşüncesi koskoca bir yalan..

Türkiye genç bir nüfus..

AKP, tıpkı kadınlar gibi gençleri de okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan sadece ve sadece itaat eden bir yapıda görmek istiyor.

Alkol yasağı öyle masum bir düşünce falan da değil..

Toplum sesini çıkarmadıkça tepemize binmeyen devam edecek iktidar..

Dini esaslara göre yönetilen, şerait yasalarının geçerli olduğu bir ülke haline getirmek istiyorlar bizi..

Arap dünyasına olan hayranlıkları, özlemlerinin temelinde dini esaslara dayalı bir yönetim biçimini hakim kılmak var..

Çağdaş Türkiye imajını silerek, Antalya gibi Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olan, aydınlık insanların yaşadığı kentte alkolü yasaklayarak dünyaya yeni bir rejimin ayak seslerinin olduğu mesajını vermeye çalışacaklar akşam sabah..

O nedenle susmayın sıra size çoktan geldi..

Hiç olmazsa sizden sonrakilere, çocuklarınıza, torunlarınıza onurlu bir miras bırakın..

Gelin Antalya’yı ve ülkeyi karanlığa sürükleyenlere karşı sesinizi çıkarın..

Onurunuz ve gururunuz için..