Göreve başladığının 30. gününde Antalyalı gazetecilerle dün sabah kahvaltıda buluşan Vali Sebahattin Öztürk, ‘Antalya’da sorun çok” demiş.

Vali Öztürk, sorunların çözümünün de bulunacağını da ifade etmiş.

Etmiş etmesine ama gerçek şu ki Antalya sorunlarını çözmekte çok zorlanıyor.

Bırakın sorunları çözmeyi, kentin temel sorunları giderek kronikleşiyor, çözümsüzlüğe doğru gidiyor, sonunda öyle bir noktaya tanışıyor ki içinden çıkılmaz bir hale geliyor.

Gerçek şu ki Antalya sahipsizliğini bir türlü yenemedi.

Antalya, merkezi yönetime de kendisini bir türlü sevdiremedi.

Bu sevgisizliğin pek çok nedeni var.

Sorunları saymaya kalkışsak sayfalar yetmez.

Bugün son günlerde kamuoyunun gündeminde daha çok tartışılır olur iki konudaki çarpıcı gelişmeleri paylaşmak istiyorum.

Şüphesiz ki Antalya’nın kanayan yarası Kırcami’nin planlanması..

Ya da Kırcami bölgesinin imara açılması..

Neredeyse 30 yıllık bir serüven bu..

Her seçim döneminde ‘plan sorununu çözeceğiz, ‘imara açacağız’ denilerek sırtı sıvazlanan Kırcami bölgesi sakinleri sakinlikleri korudular bugüne kadar..

Sabır taşı olsa çatlarda, Kırcamililer çatlamadı..

Bir gün sorunun çözüleceği noktasında zaman zaman isyan bayrağını çekseler bilye umutlarını kaybetmediler.

Şimdi çok önemli bir aşamaya gelindi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin önceliği Kırcami olan büyük ölçekli planı 21 Haziran’da Ankara’ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göndermesi ile umutlar yeniden yeşerdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, planların hayata geçirilmesi için öncelikle İçişleri Bakanlığı’nın ‘kamu yararı’ kararı vermesinin gerektiğini, hem planların, hem de kamu yararı kararının siyasi ambargo ile engellediğini belirterek, ısrarla ‘Antalya bir milletvekili’ni işaret ediyordu.

Kırcami tartışmasına CHP İl Başkanı Devrim Kök’te katıldı.

Kök, “Kırcami ile ilgili kamu yararı kararı bir milletvekilinin yoğun baskısı

İle engellenmektedir. Kendisinin talep ettiği emsal ve zayiat yazıları ve öneri plan bakanlığa gönderilmesine rağmen hala bir sonuç alınamamaktadır. Kendi dönemlerinde bu işi başaramayan arkadaşlar, lütfen siyasi hırsları için vatandaşı mahkum etmesinler” diyor..

CHP’li Kök’ün bu sözlerinden o vekilin kim olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor..

Zaten Kök’ün ve Akaydın’ın işaret etmeye çalıştığı AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Menderes Türel; dün bir açıklama yaparak bir anlamda, Antalya’ya ‘siyasi ambargo’ uyguladığı iddia edilen kişinin kendisi olduğu yönündeki iddiaları kabullenmiş oldu

Türel, Kırcami planlarının takipçisi olacağını, kamu yararı kararının çıkarılması için üzerine düşeni yapacağını belirterek, Kırcami sorununun çözümlemeyişinin sorumlusu olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın’ı göstererek, şunları söylüyor:

“Her ne kadar büyükşehir belediyesi, bu konuda bakanlıklar nezdinde yaptığı girişimlerden bizleri haberdar etmese de, bizler basından aldığımız haberler ve kulaktan dolma bilgilere göre bu konuda gerekeni yapıyor ve yapmaya devam edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi'nin 4 yıllık bir süreden sonra planları hazırlayıp bakanlığa göndermesi sevindirici bir gelişmedir ancak, planlama sürecinin gecikmesinin nedeninin de bu adımın bugüne kadar atılmamasıdır”

Elbette Kırcami konusunda kimin haklı olduğuna Kırcami halkı karar verecek..

İkinci tartışma konusu ‘Baki Beach’ olarak bilinen Konyaaltı sahili ikinci kısımla ilgili tahsis tartışması..

Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, “Konyaaltı’nın tahsisi bir Antalyalı milletvekili tarafından özellikle engelleniyor. Adını vermeyeceğim ama Ankara’da hangi bürokrata kafamız toslasa-siz haklısınız ama kusura bakmayın, bunun özellikle takibini yapan bir Antalya milletvekili var. Bunu aşmadan bu işler aşılmıyor-diyor. Bunu aşmadan bu işler aşılmıyor’ dedi.

Engelci ikinci vekil kim ?

Akaydın neden ismini vermiyor ?

Birisi çıkıp ta Türel gibi ‘o milletvekili benim der mi ?’

Bekleyelim ve görelim..