Taciz, tecavüz, sözlü saldırı, darp vs… şiddetin her türlüsü bir insanlık suçudur. Beni ilgilendirmez ki mağdurun ya da suçlunun kimliği, cinsiyeti, makamı, dili dini, ırkı, giyimi, kuşamı vs…

Geçtiğimiz gün metropolün göbeğinde bir toplu ulaşım aracında atılan o tekme önemli benim için…

Ayşe, Fatma ya da Ahmet, Mehmet değil…

Şortlu ya da türbanlı olması da mühim değil…

Kimse, kimseye şiddet uygulayamaz…

Uygulamamalı…

Uygulatılmamalı…

Bir de olayın şu boyutu var; hukuk devletlerinde uzlaşmazlıklar yargı kanalıyla çözülür…

Ortada bir suç varsa, cezası yargı tarafından verilir…

Yargı, adil olur…

Yargılama, adil olur…

Mağduru, mağdur eden kararlar çıkmaz…

Peki ne oluyor…

İnsanlıktan nasibini almamış biri, şort giydiği için genç bir kadını herkesin ortasında tekmeliyor…

Kimse ‘Ne oluyor’ demiyor…

Yargı, önce serbest bırakıyor…

Sonra yeniden gözaltına alıyor…

Muhtemelen kamuoyunda oluşan tepkiden…

Sonuç belirsiz…

İyi de kime ne benim giyimimden, kuşamımda, rujumdan, gülüşümden, doğuracağım çocuktan vs…

Niye öğretemiyoruz, öğrenemiyoruz önce insan olmayı…

Neden yargıda adaleti sağlayamıyoruz…

Niye taciz, tecavüz, cinayet davalarında hafifletici gerekçelerle cezayı sıfırlıyoruz…

Bugün o tekmenin size, yakınınıza, evladınıza, kızınıza geldiğini düşünün…

Sonra yeniden karar verin…

25 EYLÜL ŞORT GİYME EYLEMİ

Bu arada dün sosyal medyadan ‘Şort giyme eylemi’ başlatıldı…

Bir yobazın attığı tekmeye inat kadın-erkek herkes 25 Eylül’de şort giyecek…

Var mısınız?