Nizamettin Özmen

Nizamettin Özmen

Midas’ın kulaklarını biliyoruz da; MARSYAS’IN KULAKLARI?


Marsyas.. O, Irmak Tanrısı Oiagros' un Frigya' da doğmuş ve büyüdükçe müzikle ilgili oğludur. Marsyas, Doğa Tanrısı olan Pan için ilahiler yazar, flütüyle seslendirirdi.  [FOTO GALERİ ]


Bilgi önemlidir. Bilmemek, yanlış bilmekten daha iyidir. Hele yanlış bilgiyi doğruymuş gibi aktarmak daha da vahimdir. Dinleyen anlatanı önemsiyorsa bir de, vay haline memleketin.

1998 yılı olabilir mi? Antalya Müzesi’nin Perge salonu inşa edilmişti. Refah-Yol döneminde, kültür ve sanatın kendi yağı ile kavrulmaya itildiği yıllar. Aspendos Opera Bale Festivali’ne ödenek verilmeyen dönem. İşte o dönem de müzenin salonu uzun süre açılış beklemişti. Yanlışım varsa düzeltin. Valla billa sevinirim.

Müzemizin yeni salonunun tam ortasında devasa bir heykel vardı. İlk yerleşkedeki salonun tam ortasındaki dansöz heykeline nazire yaparcasına. Tanrı Apollon ve Hadrianus heykellerine inat saçı başı dağılmış, üstünde kalkmalı deri kıyafet olmayan, elinde bildiğin sopa tutan devasa heykel. Her heykel gibi onun da uzvu koparılmış, ama başı sapasağlam.

Sahi bu kadar heykelin erkeklik uzvunu kim nerede saklıyor, amacı ne? Bulsak hangi üslupta geri isteyeceğiz?

O devasa heykelin birbirine girmiş saçı sakalı içindeki kulalarını işaret etmişti bana refakat eden memur.

“Bak bu Kral Midas’ı betimler. Mitolojideki ‘Midas’ın kulakları, eşek kulağı’ öyküsünün kahramanı budur” demişti. Yani bende böyle kalmıştı. Evet o efsanede var bu heykeldeki kahraman ama Midas değil.

Geçtiğimiz günlerde arkadaşım Musa Kurt, torununu müzede tiyatroya götürdüğünü söyledi. Oyunun adı “Midas’ın Kulakları” imiş. “Salona götürüp o heykeli gösterdin mi” diye sordum, “bilmiyordum” dedi.

İnternet üzerinden araştırma yaptım. Evet, bu heykel Kral Midas değil. Ama kulağı eşşek kulağı gibi. Adı Marsyas, hatta “Çoban Marsyas” da diyebilirsiniz. O zaman Midas’ı bırakıp Marsyas’ın öyküsüne bakalım.


Marsyas.. O, Irmak Tanrısı Oiagros' un Frigya' da doğmuş ve büyüdükçe müzikle ilgili oğludur. Marsyas, Doğa Tanrısı olan Pan için ilahiler yazar, flütüyle seslendirirdi. Pan' ın icadı olan flüt sayesinde Marsyas kısa sürede ünü her yere yayılan bir müzisyene dönüşür ve bu Tanrı Apollon' un kulağına dek gider. Güzel Sanatlar Tanrısı Apollo bunu bir meydan okuma sanarak Marsyas'ı Frig Kralı Midas, halkın ve su perilerinden oluşan bir hakemlerin huzurunda bir yarışmaya çağırır. Yapılacak yarışma sonrasında kazanan kaybedene dilediği cezayı verecektir. 

Apollo, üç telli gümüş liri güzelce çalar, Marsyas ise flütü ile dinleyenleri adeta büyüler. Kral Midas, Marsyas' ı su perileri ise Apollo' yu seçer. Bu durumda berabere kaldıkları için Apollo çok kızar ve lirini ters çevirip aynı melodiyi çalar. Marsyas ise flütü tersten çalamayacağı için yarışmayı kaybeder. 

Apollo, Kral Midas ve Marsyas'ı cezalandırmaya karar verir. Kral Midas' ı kulakları iyi duymadığını söyleyerek onu lanetler ve kulakları eşek kulağına dönüşür. Marsyas' ı ise ağaca astırıp derisini yüzdürür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nizamettin Özmen Arşivi

“Mantar” deyip geçmeyin….

07 Nisan 2025 Pazartesi 13:15

Kongre yolundaki AKP’nin Antalya karnesi

12 Eylül 2024 Perşembe 15:10

CHP’li olunmaz, doğulur

14 Mayıs 2024 Salı 10:36

Türel’i kim istiyor?

18 Aralık 2023 Pazartesi 11:56

Bitse de gitsek….

17 Aralık 2023 Pazar 13:41

Miskin Nizam…

16 Kasım 2023 Perşembe 09:00

“Dar Koridor”da uzun yolculuk

14 Kasım 2023 Salı 09:26

Özgür Özel paraya yenilirse?

13 Kasım 2023 Pazartesi 09:05

Almanya 'Yeni' Vatan

11 Kasım 2023 Cumartesi 12:00