
İbrahim Uysal
Mevlana: "Hamdım, Piştim, Yandım!.." işet budur.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (30 Eylül 1207-17 Aralık 1273)
(Mutasavvıf, Müslüman Düşünce Adamı, Şair, İslam Tasavvuf anlayışında Mevlevi Yolunun öncüsüdür)
--Bu günkü İran'ın Horasan yakınlarında doğan Mevlana'nın ilk ismi, Muhammed Celaleddin'dir. Mevlana ve Rumi ise, ona emek ve değer verenlerce verilen sıfatlar olmuştur.
--Farsça Mevlana, Türkçe'mizdeki EFENDİ; Rumi ise, Anadolu'nun doğusunda ki Milletlerin Anadolu'ya verdikleri isimdir.
--Annesi bir Harzemşahlar(Doğu Türk Hakanlığı) Prensesi, Babası Muhammed Bahaeddin Veled ise Sultan'ül Ülema (Alimlerin Sultanı)'dır.
--Horsan-Belh'den Moğol istilaları ve bazı iç çekişmeler ile ayrılan aile, Bağdat, Maltya, Erzincan, Sivas gibi Anadolu şehirlerini aşarak Lârende(Karaman)'a gelmiş ve yerleşmişlerdir.
--Aile daha sonra, Selçuklu Devleti Hükümdar Alâeddin Keykûbat'ın isteği üzerine 3 mayıs 1228 yılında Konya'ya gelmiş ve Altunapa(İplikçi) medresesi aileye tahsis edilmiştir.
--Seçkin bir aileden gelen, Babası başta olmak üzere bir çok dönemin bilgininden dersler alan, onların öğrencisi olan Mevlana'yı en çok etkileyen ise, 1224 yılında tanıştığı Şems-i Tebrizî'dir.
--Anadolu Müslümanlarının İslam anlayışında daha önceki inançları Şamanizm ile Türklerin Orta Asya, Horasan gibi yörelerdeki İslam anlayışının etkisi çok büyüktür.
--Türk İslam tarihinde, Anadolu/Horasan Erenleri olarak anılan Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan Abdal, Ömer Hayyam, Yunus Emre ve Mevlana gibi bilge, düşünür ve önderlerin etkisi çok büyük olmuştur.
--Bu yüzden Mevlana'nın Mâtürîdî İslam anlayışını, Türklerin önceki inançları Şaman Dinide etkilemiş ve Mevlana'da yeni bir anlayış ile Mevlevilik olarak vücut bulmuştur.
--Şaman anlayışında ölüm kötü, üzülünecek bir şey değildir. Tam tersine, özüne, doğaya ya da yaradan dönüş, şenliktir. Cenaze törenleri de o yüzden, Tanrıya varmak için düğündür.
--Bu yüzden ŞEB-Î ARUZ, Düğün Gecesi demektir. Mevla'da ölümü, Hak/Tanrı/Allah'a kavuşma, ona varma olarak görmekte ve düşünmektedir.
--Mevlana, ölümü aslına dönüş olarak kabul ettiği için, "HERKES AYRILIKTAN BAHSETTİ, BENSE VUSLATTA/KAVUŞMADAN" demiştir.
--Bu yüzden, Mevlana'nın Hakka/Yaradana/Tanrıya/Allah'a yürüdüğü ŞEB-Î ARUZ'un özüne uygun bir şekilde anılmasından yanayım.
--Her şeyin özünden uzaklaştırıldığı, yozlaştırıldığı günümüzde, Şeb-i Aruz'un, " VUSLAT YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI ANMA TÖRENLERİ" şekilciliğine üzülüyorum. kırılıyorum. Alınıyorum.
--ŞEB-Î ARUZ'un, halkın Şeb-î Arzu gibi anılmasını, yaşanmasını diliyorum. İstiyorum.
--Her halde stadyumlarda yapılan o "Ver Mehteri" anlayışlı törenlere, en çok da Hz Mevlana kızıyor, Mezarından, Türbesinden fırlamak istiyordur.
--Diye düşünüyorum.
--sadece vicdanı olan bir İnsan olarak Üzülüyorum.
--üzülüyorum. üzülüyorum!.. Kendi kendime.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.