Seçime sadece 14 gün kaldı..

Yani 2 hafta sonra bir kez daha sandık başına gideceğiz..

Gerçek şu ki halk bu seçime soğuk.,.

Siyasi partiler ile milletvekili adayları da seçim günü yaklaşmasına rağmen bir türlü havaya giremediler.

Seçime bu denli soğuk bakılmasının çeşitli etkenleri var..

Öncelikle sıkça seçim yapılması insanları bezdirdi..

Seçmen, 7 Haziran’da sandıkta verdiği mesajın iyi algılanmayıp, 1 Kasım’da baskın bir seçime gidilmesinden de hoşnut değil.

Ekonomik sıkıntılara, giderek artan işsizliğe bir de terör olayları eklenince vatandaşın siyasete ve seçime bakış açısı da değişti..

Antalya’da durum Türkiye genelinden farklı değil..

Sokak önceki seçimlere göre sakin..

Siyasi partiler ve adaylar da bezgin ve yorgun..

Antalya’da sahaya daha çok çıkan AKP..

İktidar gücünün yanında önceki seçimlerde olduğu gibi kamu desteğini de arkasına alan AKP, Antalya’nın hemen her yerleşim birimine ulaşıyor, hatta bazı ilçe ve mahalleleri ikinci, üçüncü kez turluyor..

AKP dışındaki partilerin ekonomik anlamda sıkıntı çektiklerini de kabul etmek gerekli..

13 yıllık iktidarın verdiği avantajları AKP, bu seçimde de kullanıyor..

Gelelim mavi boncuk siyasetine..

Antalya’da her seçim öncesinde bazı sivil toplum kuruluşları, vakıflar, hemşeri dernekleri ve benzeri örgütlenmeler siyasi partilere mavi boncuk dağıtır..

Kapıyı kim çalsa, “sizdeniz’ derler, hatta oy sayılarını abartarak söyleyip, taviz isterler, seçim dönemlerinde ‘ne koparırsak kardır’ anlayışını güderek maddi ve manevi kazanım elde etmeye, çözümsüz olan sorunları gidermeye çabalarlar.,

Gülen Cemaati örneğinde olduğu gibi bu tür yapılanmaların siyasi gücünün, oy gücünün fazla olmadığı da bilinmesine rağmen seçim dönemlerinde kendilerini ağıra satmayı bilirler..

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Adayı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘aksaçlılar’ olarak bilinen ‘ Adalet Partisi(AP), Demokrat Parti(DP) ve Doğruyol Partisi’nin(DYP) eski ağır toplarıyla buluştuğu kahvaltılı toplantıdan da kamuoyuna böyle bir yansıma oldu..

Aralarında  eski milletvekili, il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, belediye ve il genel meclisi üyeleri ile bir zamanlar Antalya siyasetini kontrol eden teşkilat üyeleri, “Tek başına iktidar çıkaracak partiye oy vermek için toplandık" mesajı vererek, 1 Kasım’da AKP’yi destekleyeceklerini ima ettiler..

Katılımcılar adına konuşan DYP Antalya eski Milletvekili Mehmet Baysarı, siyaset kulislerinde uzun süre tartışılacak şu açıklamalı yaptı :

“Dost Meclisimizin olduğu bir toplantı oldu.  Doğru Yol, Adalet Partisi, Demokrat Parti eski yöneticilerinin çoğu buradaydı. Bu dönem ülkemizi düşünerek, tek başına iktidar çıkaracak partiye oy vermek için toplandık"

Sizi bilmem ama ben aksaçlıları ve onların sözcüsü konumundaki Mehmet Baysarı’nın söz ve duruşlarını  garipsedim.

Çünkü AP, DP ve DYP’nin eski ve mevcut ağır topları son yıllarda yapılan yerel ve genel seçimlerde AKP’ye karşı bir tutum içinde oldular.

CHP’nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanması için çalıştılar, oylarını verdiler, çevrelerini de yönlendirdiler..

Genel seçimlerde de AKP karşıtı oldular, CHP ve MHP’ye sıcak baktılar..

Dahası iki partinin seçim çalışmalarına fili olarak katıldılar, bilgi ve deneyimlerini iki partinin yönetim ve adaylarına aktardılar..

AKP’nin ülke için, Antalya için büyük tehdit oluşturduğunu söylediler, yazdılar hatta televizyon programları satın alıp, halka ‘AKP’ye oy vermeyin’ çağrısında bulundular..

Pekala ne değişti ?

Eskiler neden AKP’ye yöneldi.

Neden mavi boncuk dağıtmaya başladı ?

Zihinler doğal olarak fena hale bulandı..

Söylentiler arttı, dileriz birileri açıklık getirir, kamuoyunu rahatlatır.. .