Antalya’da yapılan Milli Eğitim, pardon ‘Din Şurası’nda alınan kararlar toplumu gerdi.

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, 600 delegenin katıldığı şuranın neredeyse tamamının ‘yandaş öğretmenler, yandaş sendikalar, yandaş sivil topluk kuruluşları ve yandaş sendikalar’dan oluştuğunu, farklı düşünce taşıyanların sayısının çok az olduğunu söylüyor..

Veli Demir, şu yorumunu yapıyor :

“Laik ve Atatürkçü olanların sokulmadığı bir şura”

Yandaş Eğitim-Bir-Sen öneriyor, uzaktan kumandalı yandaş delegeler tıpkı Büyük Millet Meclisi’nde, Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde olduğu gibi kabul ediyor..

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’da ‘İyi Polis’ rolünü oynayarak, toplumun tepkisini azaltmayı amaçlayan açıklamalar yapıyor..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki toplum ülkede yaşananlara kayıtsız kalmakta ısrar ediyor.

AKP, 12 yıllık iktidarında yarattığı ‘Korku İmparatorluğu’nun meyvelerini alıyor..

Sözde Milli Eğitim Şurası’nda da öyle oldu.

AKP ve yandaşları, ülkenin geleceğini ipotek altına alan kararları Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Türk-Eğitim-Sen gibi çağdaş eğitimi savunan sendikalar ile bir avuç vatanseverin itirazlarına rağmen aldırıyor, yakında da hayata geçirecek.

Antalyalı olan Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, çağ dışı anlayışı temsil eden kararlara itiraz ederek şurayı terk etti.

Demir, şura kararlarını protesto için düzenlenen ve ancak 50 kişinin katıldığı Attalos Heykeli önündeki basın açıklamasında toplumun AKP’nin dayatmalarına toplumun duyarsız davranmasını şu sözlerle ifade etmeye çalıştı :

"Antalya turizmin başkenti, turizmden 35 milyon dolar girdi var. Eğitim Şurası'nın ana maddelerinden biri alkollü içki servisi dersinin kaldırılması. Antalyalılar hiç ses çıkarmadı. Cumhuriyetin yurttaşları, Cumhuriyetin kenti nerede"

Din Şurası’nda kabul edilen her öneri örümcek kafalıların oluşturduğu Eğitim-Bir-Sen tarafından getirildi.

Din dersinin ana sınıfları dahil olmak üzere zorunlu hale getirilmesi, çağdaş eğitimi terk etme anlamına geliyor.

AKP ve yandaşları çok çabalayıp kızlı-erkekli, yani karma eğitimi kaldırmak istediler, direnç görünce kızlar için özel okullar açılması gibi bir yöntemi devreye soktular.

OKULUMUZU AKP’YE BIRAKMAYACAĞIZ

AKP’nin ‘Ben yaptım oldu’ mantığının ürünü olan bir diğer madde ise Osmanlı Türkçesi’nin liselerde zorunlu ders olarak okutulması..

Liseliler Osmanlı Türkçesi dersine karşı kazan kaldırdı.

‘Liseli Devrimci Gençlik Örgütü’ olarak bilinen Lise-Der, Osmanlıca dersine karşı ilk protesto eylemini dün İstanbul’da gerçekleştirdi.

Osmanlıca protestosunun bu hafta ile beraber Antalya ve diğer illerde protesto edilmesi için de hazırlıklar yapılıyor.

 Lise-Der, Osmanlı Türkçesi’ne olan tepkisi, “ Zorunlu Osmanlıca dersi görmek, zorunlu din dersi görmek zorunda mıyız” diye gösteriyor..

Eylemler için liseliler şu sloganları kullanacak :

“ AKP’nin gerici eğitim politikalarını kabul etmiyoruz, Okulumuzu AKP’ye bırakmayacağız”

Din Şurası’nın Antalya’da toplanması manidar..

AKP ve yardakçıları biliyorlar ki Antalya’dan üretilecek her haber sadece yaygın basında değil, Avrupa ve dünya basınında geniş yer bulacak.

Gerici eğitimin temellerinin atıldığı şura kararlarına karşı iç ve dış basında oluşan tepkiler, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nden Türkiye’yi kınayan açıklamalar AKP ve yağcılarının asla umurlarında değil..

‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz’ düşüncesini taşıyor arkadaşlar..