
İbrahim Akkaya
Kurutun şu Zeytinköy bataklığını !
Sorunlarla boğuştuğumuz süreci yaşıyoruz..
Bir yanda ‘bölücü terör, diğer yanda ‘cadı avına döner mi ?” endişesiyle izlediğimiz ve dün sabahtan itibaren belediyelere kaydırılan FETÖ operasyonu.
İşsizlik, yeni öğretim yılı öncesinde okullarda olanca hızıyla sürdürülen imam hatip okulları ve sınıfları açılması..
Dahası kadına şiddet, kadın cinayetleri.
Elbette Antalya’ya ayağa kaldıran CHP Gençlik Kampı’nda yaşanan o iğrenç taciz girişimi..
Hepimiz gerginiz, patlamaya hazır birer bubi tuzağı konumundayız..
Kimsenin yüzü gülmüyor, her an kötü bir şey olacakmış kaygısıyla diken üstünde geçen günler..
İnsanoğlu her şeye rağmen katlanıyor..
Zorluklara göğüs geriyor, bir şekilde üstesinden gelmeye çalışıyor..
Hiçbir şey yolunda gitmese de yaşamı bir şekilde sürdürmeyi beceren, başaran bir yapımız var.
Kaderci değiliz, eşek yükü para kazanıp da şükretmeyi öğütleyen sözde dindarlara, din tüccarlarına da prim tanıyacak bir anlayışı benimsemiyoruz.
Tüm bu olumsuzlukları bir kenara koyup, geleceğimizi karartan uyuşturucu belasından söz etmek istiyorum.
Antalya’da çok acıdır ki uyuşturucu kullanımının önüne geçilemiyor..
Yeni eğitim-öğretim yılı öncesinde özellikle de okulların çevresinde pusuya yatan zehir tacirlerine dikkat çekmek istiyorum..
Uyuşturucu bağımlısı 22 yaşındaki Antalyalı Gülizar Turan, başı taşla ezilerek öldürülüp, olarak atıldığı ormanlık alana atılmıştı..
Bu tüyler ürpertici olay gariptir tıpkı şehit haberlerinde olduğu gibi kamuoyunun pek fazla dikkatine çekmedi..
Uyuşturucu bağımlısı talihsiz genç kızın annesi Menekşe Turan’ın Hürriyet Akdeniz Yazı İşleri Müdürü Alper Beyaz’a anlattıklarını okuyunca dehşete düştüm..
Kızının Zeytinköy’de uyuşturucuya alıştığını, alıştırıldığını söyleyen acılı anne, madde bağımlılığı tedavisinde kullanılan ve kırmızı reçete ile alınabilen dilaltı haplarının Zeytinköy’de evlerde satıldığını söylüyor..
Menekşe Turan, denetimsizlik nedeniyle uyuşturucu mücadelesinde kullanılan hapın karaborsaya düştüğünü, Zeytinköy’ün pek de kolay girilemeyen karanlık sokaklarında açık artırma ile satıldığını iddia ediyor..
İnanılır gibi değil, iş bu noktaya kadar gelmişse bu bataklığı kurutmak için kolları sıvamak artık şart oldu.
Uyuşturucu kurbanı Gülizar Turan’ın annesinin anlattıkları bir türlü kurutulamayan Zeytinköy bataklığının gençleri ve doğal olarak toplumu nasıl tehdit ettiğini ortaya koyuyor.
Menekşe Turan, kızını 3 kez kası adı AMATEM olan Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Tedavi Merkezi’ne yatırdığını, ancak merkezden çıktıktan 15-20 gün sonra tekrar uyuşturucu kullanmaya başladığını vurgulayarak, şu çarpıcı açıklamaları yapıyor :
“Güalizar’ı uyuşturucu kullanmasın, temi etmesin iye evden dışarı çıkarmıyordum. Ancak zehir tacirleri maddeyi balkona atıp gittiler. Bu şekilde haberleştiler”
Şöyle diyor acılı anne :
“AMATEM’de ilaç yazdırmak zorlaştı. Zehir tacirleri ilacı alıp ticaretini yapıyorlar. Madde bağımlısı olup ta hastaneden ilaç yazdıramayan çocukları kendilerine tam anlamıyla bağlıyorlar. Bir paket eroin satıyorlarsa, çocuklar bırakmaya karar verdiyse bu kez ed dilaltı hapı satıyorlar. Çocukların mecburen alacaklarını bildikleri için devletin verdiği ilacı fahiş fiyatla satıyorlar. Biz içinde 28 tane hap bulunan bir kutu ilcacı AMATEM’de kırmızı reçeteyle 28 liraya alıyoruz. Ama Zeytinköylüler hapı nereden buluyorlarsa, tanesini 35-40, hatta 50 liraya satıyorlar”
22 yaşında vahşice öldürülen Gülizar Turan artık yaşamıyor.
Annesi Menekşe Turan, kızının acısını kalbine gömerek, şu çağrı yapıyor ;
“Çocuklarımızı bu uyuşturucu bataklığı yutuyor. Buradan başta Valimiz Münir Karaloğlu olmak üzere diğer devlet büyüklerine sesleniyorum.Kurtarın çocuklarımızı, kurutun bu Zeytinköy bataklığını”
Antalya ne pahasına olursa olsun Zeytinköy bataklığını mutlaka kurutmalı..
Yeni Gülizar’lar ölmesin..
Çocuklarımız elimizden kayıp gitmesin..
Yeni ocaklar sönmesin..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.