Darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen 50 yaşındaki elektrik ve elektronik dersi öğretmeni Mustafa Güneyler, evinde tüpgazı açarak intihar etti..

AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Fethullahçı terör örgütüyle mücadelede bir çok kamu görevlisinin ilişiğinin kesilirken, FETÖ’cü bazı isimlerin korunduğunu söylüyor.

AKP’li vekil Gündoğdu’nun şu sözleri çok çarpıcı :

“ Dün devletin tepesindeki en önemli isimlerden biriyle konuştum. Bir kurumla ilgili bilgi verdim. Şu genel müdür hala koltuğunda oturuyor” dedim. O da- evet biliyorum o koltuğunda oturuyor, o malum yapıdan-dedi. Pekala dedim- ama onu şunlar koruyor” dedi.. Eyvallah. Korumasının gereğini de bir yere ileteceğiz geri yapılacak”

AKP’li Gündoğdu, devletin içindeki kimi FETÖ mensuplarının korunduğunu itiraf ediyor..

İşte sorun burada..

Kurunun yanında yaşın da yandığı bir operasyon süreci yaşanıyor..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi ‘at izi it izine karıştı’

Karıştı da FETÖ/PDY operasyonunda bu izleri ayırmak, suçlu ile suçsuzu bulup çıkarmak lazım..

Yöneticiler kızsa da FETÖ/PDY operasyonu tam bir cadı avcına dönüştü..

Dahası kamuda ve özel sektörde bir ’hesaplaşma’ noktasına geldi..

Acı ama gerçek FETÖ mensupları tıpkı önceki darbe dönemlerine olduğu gibi ihbarcılığa soyundu..

FETÖ’cüler, sevmedikleri, kullanamadıkları kişileri ‘FETÖ’cü´diye ihbar ediyor..

Ülke genelinde olduğu gibi Antalya’da da ihbar müessesesi çalışıyor..

Çirkin adamlar, iğrenç paralelciler, fırsat bu fırsat deyip, laik, sosyal demokrat, dürüst, çalışkan kişileri ihbar ediyor..

Operasyonlar ince elenip sık dokunmadan yapıldığı için de ihbar edilen kişiler hemen gözaltına alınıyor, şipşak soruşturmadan sonra tutuklanıyor.

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Akdeniz Üniversitesi’ne yönelik FETÖ operasyonunda 20 akademisyenin yanlışlıkla gözaltına alındığını açıklamış  ve devlet adına özür dilemişti bu kişilerden..

Akademisyenlerin suçsuz olduğu kısa sürede anlaşıldı, pekala hala suçsuz yere gözaltına alınan, tutuklanan masumlar ne olacak ?

O acıyı daldan düşen bilir…

Başına gelmeyen bu çileyi anlayamaz..

Bırakın bir günü, bir saat bile insanın ömründen çok şeyi alıp götürür..

Suçsuzluğunuz ispatlasan, devlet sizden özür dilese bile travmayı atlatmanız mümkün değil..

Hele bir de suçunuz yoksa, iftira kurbanı iseniz, ya da benim gibi bir FETÖ pisliğinin uydurma suç ve iddianamesi ile demir parmaklıklarla tanışmışsanız o acıyı, travmayı hayatınızın son anına kadar yaşarsınız.

O nedenle FETÖ’nün inine girilmek istenirken, masum insanların canını yakmayın.,.

Onları işinden, eşinden, çocuğundan, hayattan koparmayın..

Asla unutamayacağı acıları, ızdırapları, travmaları yaşatmayın..

Elbette FETÖ, PKK kadar,hatta ondan daha da tehlikeli bir örgüt..

Elbette kökü kazınmalı, bu ülkeye, kurumlarına ve halkına çektirdiklerinin hesabını misliyle vermeli..

Darbe girişimine bulunanların burunlarından fitil fitil getirilmeli..

Bunlara itirazımız yok..

Ama operasyonlar da hakkıyla yapılmalı..

Gözaltılar, soruşturma ve yargılama adaletli olmalı..

Oldu bittiye getirilerek, intikam duygusuyla tamiri olanaksız hatalar yapılmamalı.

Bunun için de yönetim kademesinde olanlar hassas davranmalı, kılı kırk yararak gerçek suçluların adalet önüne çıkarılmasını sağlamalı..

Yarın geç olmadan..