
İbrahim Akkaya
Kripto FETÖ’cüler hala aramızda….
Gündemi referandum oluştursa da
FETÖ/PDY soruşturmalarının,
operasyonlarının yeri bir başka.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘inlerine gireceğiz’
sözleriyle bu hain örgütle mücadelenin geniş çaplı olarak yapılacağını,
FETÖ’nün başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere temizleneceğini söylese de
bu arındırmanın kısa sürede tamamlanması zor görünüyor.
Çünkü kripto FETÖ’cüler hala aramızda..
Ya kendilerini iyi gizliyorlar,
ya operasyonlar yavaş yürüyor, ya da bazı ilişkiler, bazı bağlantılar gerçek
suçlulara ulaşımın önünü kapıyor.
Bunları niçin mi yazdım..
Önceleri hem AKP ile hem de
FETÖ ile yakın ilişkisi bulunan, dershane krizinden sonra FETÖ ile bağlarını
koparan 7 yıldızlı Rixos otellerinin
sahibi olarak bilinen turizmci işadamı Fettah
Tamince’nin Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği ifadesindeki itiraflardan.
Tamince, ifadesinde Antalya İl
eski Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’la ilgili çok çarpıcı iddialarda bulunuyor.
Antalya İl Emniyet
Müdürlüğü’nden emekli olduktan sonra FETÖ’ye yakınlığı olduğu öne sürülen Toplumsal ve Ekonomik Araştırma Merkezi
Derneği’ni(TEAMDER)kuran ve başkanlığını üstlenen Ali Yılmaz’ın kamuoyunda
‘Vasat Davası’ rak bilinen kumpas davasının önemli isimlerinden olduğunu bu
ifadeden anlıyoruz.
Antalya’dan önce görev yaptığı Gaziantep’te bir çok masum insanın
hapis yatmasına neden olduğu iddia edilen
Ali Yılmaz’ın FETÖ adına bir çok şirketten haraç topladığının tespit
edildiğinin FETÖ/PDY iddianamelerinde de yer aldığı biliniyor.
Dahası Ali Yılmaz’ın Antalya İl
Emniyet Müdürlüğü’nden emekli olduktan sora Fettah Tamince’nin sahibi olduğu RİXOS Grubu Kurumsal İlişkiler
Direktörlüğü’nüşantajla ele geçirdiği de öne sürülüyor.
Gelelim Fettah Tamince’nin
savcılıktaki ifadesinin Ali Yılmaz’la ilgili bölümüne.
Tamince, ifadesinde Yılmaz’ın FETÖ adına kurucusu olduğu
Uluslararası Antalya Üniversitesi’ni 150 milyon TL.Himmete(haraca) bağladığını,böylece FETÖ’nün haraç çetesinin olduğunu
ifşa ettti.
Fettah Tamince, Cumhuriyet
Savcılığı’ndaki ifadesinde şunları söylüyor :
“1986’da, Van’dan Antalya’ya geldim. Ailemden
uzak olduğum için cemaatin evlerine ve
yurtlarına gidip gelmeye başladım. Abiler ve ablalarla görüşmeye
başladım.
Cemaatin dine ve vatanına hizmet edecek öğrenciler yetiştirdiğini gördüm inandım.Cemaate
dahil olmam için kendilerini Nuh’un
gemisi olarak gösterdiler. Dershane krizinden sonra bunların gerçek
yüzlerini görünce ilişiğimi
hemen kestim. Beni defalarca arayarak yanlış
yolda olduğumu, dönmem gerektiğini ilettiler. Hatta Antalya
eski sorumlu imamı Mustafa Yeşil
bana Twitter hesabımdan
“ey oğulcuğum bu geminin dışında olan herkes boğulacaktır, ahret feda edilmez,
orada senin için kimse bir şey
yapamaz” diye başlayan bir tehdit metnini mesaj
gönderdi. Bu mesajı delil olarak sunuyorum”
Tamince’nin ifadesi şöyle devam
ediyor :
“Uluslararası Antalya Üniversitesi’nin kuruluş aşamasında toplanan bağışlar
üniversite için harcandı, aksi hareket edenler hakkında şikâyetçi oldum, üniversiteyi kurarken maddi kaynağının yüzde 95’ini kendim karşıladım. Mark Antalya’nın içindeki 4. katından sonrasındaki ofis blokunun
sahibi Hilmi Ünal (Cemaat soruşturmasında aranıyor)
tarafından üniversiteye bağışlanmak
istendiği söylendi. Bende memnuniyetle
kabul ettim. Akabinde Hilmi Ünal’ın finansal sorununun olduğu, binayı satın almamız, kredi çekmemiz gerektiği Hilmi Bey’in bu krediyi geriye ödeyeceğinin söylenmesi üzerine 10 milyon dolar kredi çekildi. Hilmi Ünal
bunun 100 bin dolarlık kısmını ödedi. Bundan başkada
bir ödeme yapmadı, bu borç üniversitenin üstüne kaldı ve borç ödenmeye devam
edilmektedir”
Görüldüğü
gibi FETÖ’nün inlerine girilmedi, girilemedi..
İnlerin
başına gelindi ama içeriye girilmesini engelleyen, zorlaştıran etkenler var..
Antalya
için de durum aynı…
Kripto FETÖ’cüler Antalya’da
cirit atıyor.
16 Nisan referandumu öncesinde
Antalya’da geniş çaplı bir FETÖ/PDY operasyonu yapılacağı yönünde duyumlar
var..
Bekleyelim
ve görelim..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.