Konuşma,
düşünme, yazma…
Düşünen, sorgulayan, araştıran, konuşan kimse
istenmiyor. Evde, sokakta, işte, mecliste her yerde durum aynı…
Oysa insanoğlunu diğer canlılardan ayıran en
önemli özellikler bunlar…
Sonra demokrasinin, insan haklarının olmazsa
olmazı; özgür düşünce…
Peki ne kadar özgürüz…
Evde,
okulda, işte, sokakta…
Eleştiri yasak…
Sorgulamak yok…
Hele hele medyada…
Muhalif sesler bir bir kayboluyor…
Ya kurum kapanıyor…
Ya yazar, çizer tutuklanıyor…
Ama tabii gazetecilik faaliyetlerinden değil, ‘terör’ suçundan…
Şimdi sıra mecliste…
Milletin
vekillerinin en temel hakkı, konuşma haklarına müdahale yapılıyor…
Antidemokratik
bir iç tüzük gündemde…
Cumhuriyet
Halk Partisi milletvekillerimizi kutluyoruz…
Antidemokratik uygulamayı protesto için
mecliste direndiler…
Meclisi terk etmeden sabaha kadar kürsü
haklarını kullandılar…
Keşke aynı duruş her yerde, her zaman yapılabilse…
Antalya
Büyükşehir Belediyesi’nde de durum farklı değil…
Meclis
görüşmelerinde ‘hızlı karar üretmek’ gerekçesiyle raporlar bile okunmadan
geçiyor…
Ne halk ne basın ne de çoğu meclis üyesinin
gündemden, alınan karadan haberi yok…
Konuşmaya kalktığınızda ise vay halinize…
Arka
sıralarda lakayt tavırlar…
Irak
ilçelerin belediye başkanlarından ‘Geç kalıyoruz’ sitemleri…
Meclis
Başkanı’ndan ‘Sözcünüz iletsin’ nasihatleri…
Her şeye rağmen biz de yerelde konuşma
hakkımızdan vazgeçmiyoruz…
Yanlışa
dur demek, doğruyu sunmak görevimiz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.