
İbrahim Akkaya
Konuşan yanıyor !
''90
yıllık Cumhuriyet rejiminin değişmesi gerektiğine yönelik bir algı yaratıldı. Hukukçu
olarak değişiklik tasarısını incelediğimde inanın hayır diyerek haykırmak
geliyor içimden. Çünkü ileri yıllara sirayet edecek bir değişikliğe gidiyoruz.
Böyle bir değişikliği şu anda Türkiye'de yaşayan insanların oylaması da bana
göre yanlış. Bu değişikliği 18 yaşını doldurmuş insanlar oylayacak ama belki de
nesillerimizin nesillerine sirayet edecek. Yüzde 50'nin evet demesiyle geçerli
olacak. O da bana göre yanlış. Kentsel dönüşümde bile nitelikli çoğunluk
aranıyorken koskoca ülkenin geleceği için yüzde 50 çoğunluk aranıyor”
Bu sözlerin sahibi Avukat Mustafa Taşbaş..
MHP
Muratpaşa Belediye Meclisi Üyesi ve Grup Sözcüsü..
Meclis’in son toplantısında söyledi bunları..
Yürekli konuştu, lafı eğip bükmeden ne düşündüğünü söyledi.
Söyledi de Mustafa Taşbaş’ın bu düşünceleri basına yansıyınca kızılca kıyamet koptu..
MHP yönetimi hemen harekete geçti, her zaman olduğu gibi en kolay yolu seçmek de kararlı görünüyorlar.
MHP’den
ihraç edilmesi an meselesi Mustafa Taşbaş’ın..
Pekala böyle mi olmalı ?
MHP, konuşan, muhalefet eden herkesi ‘sakıncalı’ ilan edip, kapı önüne koymalı ?
MHP’de yıllardır kaynayan kazan muhaliflerin baş kaldırması ile adeta zirve yaptı..
Kim yanlışları söylüyorsa, kim düşüncelerini korkusuzca ifade ediyorsa hemen ‘hain’ ilan ediliyor..
Elbette mlidere saygı duymak gerek..
Ancak lider yanlış yapıyorsa, çevresini saranlar her yanlışını alkışlıyorsa nerede kaldı parti içi demokrasi ?
Nerede
kaldı milliyetçi hareket ?
Nerede
kaldı ülkücü hareket ?
Gerçek şu ki MHP, kendini bitiriyor.
Başkanlık sisteminin önünü açarak toplumun tepkisini kazandığı yetmiyormuş gibi, ‘evet’ kampanyasını ısrarla sürdürmesi, ‘hayır’ diyeceğini söyleyen ya da belli edenlerin partiden uzaklaştırılaması, bazı çevrelere hedef gösterilmesi partinin geleceği açısından endişe verici..
MHP Genel Merkezi ‘evet’ de diretse de, parti tabanının yüzde 80’nin 16 Nisan refirandumunda ‘hayır’ diyeceği iddia ediliyor..
MHP, AKP’nin koltuk değneği olmayı sürdürdükçe tabanını da kaybediyor..
Bakınız partinin önemli isimlerinden Kepez Belediyesi eski Başkanı Mehmet Atay ne diyıor :
“Ülkücülerin
partisi MHP’yi geçmişte. Ama MHP’de sadece MHP’li olanlar kaldı. Devlet Bahçeli
artık ülkücülere güven vermiyor, bir bilen gibi davranmıyor. Onun için
ülkücüler topyekün Bahçeli’yle, onun çizdiği rotayla savaş halindedir”
MHP gibi bir partinin bu duruma düşmesi, daha doğrusu düşürülmesi gerçekten üzücü..
Referanduma sadece 11 gün kaldı..
Görünen
o ki sandıkta ‘hayır’ çıkacak..
Sonuç ne olursa olsun, yani ‘evet’ çıksa da MHP’de tam bir bozgun olacağı aşikar..
Buradan çıkarılacak sonuç belli..
Mutlak ve mutlak siyasi partiler yasası değişmeli.
Genel Başkanın tek adam olması mutlaka önlenmeli, partilerin tabanının yönetimde söz sahibi olması, yanlışları söylese de ihraç gibi kabul edilemez bir uygulama ile dışlanmasının önüne geçilmeli..
Ancak o zaman gerçek demokrasiden söz edebiliriz..
O günler yakın mi derseniz, ben pek umutlu değilim..
Ama halk hareketi bunu pekala yapabilir..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.