
İbrahim Akkaya
Kentsel dönüşüm nereden başlamalı?
Antalya'nın Kentsel Dönüşüm kapsamına alınmayışı kamuoyunda gerektiği gibi tartışılmadı.
Gerek meslek odaları, gerekse kentin kanaat önderleri, TOKİ tarafından gerçekleştirilecek uygulamalardan Antalya'nın dışarıda bırakılmasıyla ilgili görüşlerini açıklamadılar, olumlu ya da olumsuz yorumlarda da bulunmadılar.
Antalya'nın Kentsel Dönüşüm kapsamında yer almayışını Akdeniz GERÇEK'in köşe yazarı, deneyimli hukukçu, Büyükşehir Belediyesi eski Meclis Üyesi Cengizhan Gököz değerlendirdi pazartesi günkü yazısında.
Cengizhan Gököz, çarpıcı açıklamalar yaptı, öneriler bulundu.
Gököz'e göre ömrünü tamamlamış binaların şimdilik kaydıyla yıkılmayacak olmasının bina sahipleri açısından sevindirici, Antalya açısından ada talihsiz olduğunu söylüyor.
En önemli dayanak olarak ta Antalya'nın bir gecekondu cenneti olmasını gösteriyor.
Gököz'e göre, Antalya'ya hiçbir şekilde yakışmayan, plansız ve kenti beton yığınına çeviren yapılardan kurtulmak gerekiyor.
Gököz. Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm olmaması için doğal sit alanlarının, tarihi ve kültürel değeri olan yapıların yıkılarak, yok edilerek yerlerine gökdelenlerin yapılması tehlikesini de işaret ederek, kentsel dönüşümün yakından izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Pekala Antalya'da kentsel dönüşüm nereden başlamalı ?
Bu konuda verilecek yanıt ta net..
Sembolik bir anlam taşıdığı için Antalya'da ilk olarak 'ucube' İl Özel İdaresi Binası'nın yıkılması gerekiyor.
Bu alanda herhangi bir yapı düşünülmeden, bu alanda park, ya da az katlı kültür merkezleri yapımına izin veren bir planlama düşünülmeli.
Cengizhan Gököz'e göre, yıkılan eski Devlet Hastanesi'nin doğusuna doğru, Valilik Konutunu da içine alarak, Atatürk Parkı'nı da içeren bir bölgesel kentsel dönüşüm planı yapılmalı.
Eski Otogar alanında inşa edilen ve atıl olarak bekleyen ucube de kentsel dönüşüm uygulaması ile yıkılarak, Kalekapısı Projesi ile irtibatlandırılıp, Sobacılar Çarşısı ile birleştirilerek, bitişiğindeki Balbey Mahallesi ile birlikte değerlendirilmeli.
Gököz, kentin en eski yerleşim birimlerinden olan Balbey'in mutlaka restore edilerek kente kazandırılmasının altını çiziyor.
Bir diğer çarpıcı öneri ise Karakaş Camisi'nden Karaalioğlu Parkı'na giden Atatürk Caddesi'nin iki yanında Antalya Lisesi hariç, tarihi ve kültürel değeri olmayan binaların yıkılarak Haşim İşcan Mahallesi'nin ortaya çıkarılması.
Böylece Öğretmenevi dışında binaların olmadığı Kaleiçi, Kalekapısı, Balbey ve Haşim İşcan'ı birbirine bağlayan bir dönüşüm yapılmalı.
Elbette Konyaaltı Caddesi'ni Çin Seddi gibi saran ve bölgenin meltem rüzgarlarını kesen yapıların yıkılarak yerlerine eskide olduğu gibi ismine uygun bir şekilde az katlı 'bahçelievler'in yapılması da Antalya'nın görüntüsünü değiştirecek ve kente albeni katacak bir planlama olarak düşünülebilir.
Antalya'nın ilk planlarında yolların denize paralel değil, dik olduğu anımsıyoruz.
Böylesine bir planlama özlenen Antalya'yı yaratmak açısından önemli bir adım olarak da kabul edilmeli.
Antalya, kentsel dönüşümün ilk ayağında düşünülmedi ama, yetkilerle donatılmış TOKİ'nin kente el atması, gelecek açısından endişe verici bir gelişme.
Nitekim TOKİ aracılığıyla Andızlı Mezarlığı'nın karşısındaki eski Tekel Deposu'nun bulunduğu alanda Antalya'nın en büyük alış veriş merkezini yapmak girişimleri, kamu alanını ticari alana dönüştürmek için istenilen imar planı değişikliği için belediyelere baskı uygulanması bu endişeleri artıran gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor.
Ayrıca Antalya'nın gerdanlığı olarak bilinen falezler üzerindeki yapılar olası bir depremde büyük tehdit olarak gösteriliyor.
Falezlerin hareketli olması, Konserve Koyu örneğinde olduğu gibi çökme ve göçüklerin oluşması tehlikenin kapımıza kadar geldiğinin işaretleri olarak görünüyor.
Antalya'da bir kentsel dönüşüm yapılmalı, ancak rantsal dönüşüm olarak da düşünülmeden, halka ve uzmanlara, meslek odalarına danışılarak, görüş ve önerilerine kulak verilerek, ciddi bir yenilenme söz konusu olabilir.
Çünkü Antalya'da ömrünün tamamlamış bina sayısı fazla..
TOKİ'nin fırsatı ganimet bilerek Antalya'yı yerle bir etmesine de göz yummak mümkün değil..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.