Torba’dan bu kez çok ilginç çok ses getirecek, çok gürültü koparan bir karar çıktı.

AKP hükümeti, Türkiye’nin kaderini değiştiren, hiçbir eskisi gibi olmayacağının mesajını veren Gezi Parkı direniş ve eylemlerine destek verdikleri gerekçesiyle mimar ve mühendislerin yetkilerini ellerinden aldı.

Bir anlamda bilim ve tekniğe en büyük darbe vuruldu, mimar ve mühendisler yok sayılarak, tüm yetkileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredildi.

Yani gerek Antalya’nın, gerekse Türkiye’nin çağdaş anlayışla yapılanmasını sağlayan mimar ve mühendisler yok sayıldı.

Bundan sonra mimar ve mühendis odalarının plan ve projeleri denetleme, onaylama yetkileri olmayacak.

Yıllarını mimarlık ve mühendislik mesleğine adayan kişiler ve onların üyesi olduğu meslek kuruluşları artık söz sahibi olamayacak.

10 yılı aşkın iktidarı süresince AKP hükümeti, sivil toplum örgütlerine hep kem gözle baktı.

Antalya’da ve Türkiye’de yanlışlarına direnç gösterilmesine, kentin ve ülkenin kaynaklarının ranta çevrilmesine karşı çıkan, direnç gösteren meslek odalarını adeta düşman belledi..

Antalya’da son 10 yılı şöyle bir anımsayın.

Kentin kaynaklarının yandaşlara pas edilmesine karşı çıktı hep mimar ve mühendis odaları..

Bilimsellikten, plan tekniklerinden uzak tahsis ve projelere tepki gösterdiler.

Yanlışların önüne geçmek adına her türlü mücadeleyi yaptıkları gibi, halkı da doğrular konusunda bilgilendirmek için ellerinden gelen çabayı gösterdiler.

Kampanyalar başlattılar..

Eylemler düzenlediler..

Basın açıklamaları ile gerçeği kamuoyuna anlatmaya çalıştılar.

Yanlışlara dur diyemedikleri süreçte yargıya gittiler.

Meslek onurunu hep önde tuttular.

Çıkar ilişkilerinin içinde olmadılar.

Yanlışa asla üz vermediler.

Doğruları söylemekten her türlü baskı ve tehdide rağmen geri durmadılar.

Kimi zaman hedef gösterildiler.

Tehdit edildiler, saldırıya uğradılar.

Siyasi partilerin arka bahçesi olarak lanse edilmek istendiler.

İftira ve yalan kampanyalarına kurban edilmeye çalışıldı.

Antalya’da mühendis ve mimar odaları hep dik durdu..

Eğilmediler, bükülmediler.

Yandaş olmayı asla kabullenmediler.

Kentin ve ülkenin sorunlarını dert edindiler.

Riske girdiler, baskıya, tehdide ve şantaj prim tanımadılar.

Karalama kampanyalarına yenik düşmediler.

Antalya, meslek odaları açısından gerçekten çok şanslı bir kent.

Kertin kaynaklarının ranta kurban edilmemesi için kazanılan yargı zaferlerini de meslek odaları kazandı.

Onların bu çabası toplumun moral gücünü artırdı.

Kentlilik bilincinin gelişmesinde en büyük katkıyı meslek odaları yaptı.

Birlik, beraberlik duygularının gelişmesinde kuşkusuz büyük pay sahibi oldular..

Mimar ve mühendis odaları gerek üyesi sayısı bakımından, gerekse mesleki birlik ve dayanışma açısından önemsenen kurumlar..

AKP iktidarı bu büyük gücü karşısına almakla, onları cezalandırmak adına yetkilerini tırpanlamakla bir anlamda kendi ayağına kurşun sıktı..

Bundan sonra neler olur, mimar ve mühendisler ile meslek kuruluşları Gezi Parkı’na destek verdikleri için cezalandırılmaları karşısında nasıl bir tavır takınır bunu hep birlikte göreceğiz.

Dileriz ülkenin ve Antalya’nın huzuru bozulmaz..

Dileriz AKP bu büyük yanlıştan çabuk döner..