
İbrahim Akkaya
2B kazığını unutmadık !
‘2B’ den attığınız kazığı unutmadık seçimlerde görüşürüz sakın gelmeyin köylerimize’
AKP İl Başkanı Mustafa Köse’nin sosyal medyadaki bir haberine ‘Aksulu’ ismiyle gönderilen yorum böyle..
Daha önce de vurguladığımız gibi 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak yerel seçimlerde 2B’cilerin oyları belki de Antalya’nın kaderini belirleyecek.
Neden mi ?
Türkiye’de 473 bin hektar büyüklüğünde ‘orman vasfını yitiren araziler’ olarak bilinen 2B var..
Antalya 2B arazilerinin bulunduğu iller sıralamasında 45 bin 548 hektar ile birinci sırada bulunuyor.
Antalya’yı Balıkesir, Mersin, Adapazarı, Muğla ve İstanbul izliyor.
Antalya’da Muratpaşa ile birlikte ‘oy deposu’ olarak bilinen Kepez’de vatandaşların büyük bölümünün evleri 2B arazileri üzerinde.
Bu vatandaşların bir bölümü Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü elemanlarının çalışmaları sonucunda tapu alma hakkını kazansa da, 2B’cilerin çok önemli bir bölümü neredeyse 30 yılı aşkın bir süredir tapu bekliyor.
2B arazilerinin satışıyla ilgili yasa AKP döneminde çıktı.
CHP ve MHP’nin ‘kullanıcılara ücretsiz verelim, bu olmazsa vergi baremleri esas alarak verelim’ önerilerini dikkate almayan AKP, 2B arazilerinin satışı için rayiç bedel tespiti istedi..
Belirlenen rayiç bedeller vatandaşın ödeyemeyeceği kadar yüksek çıkınca kızılca kıyamet koptu.
2B mağdurları itiraz edince, eylem yapınca, seslerini yükseltince AKP’liler’ bizim suçumuz ne, devlet memurları rayiç bedelleri belirledi’ diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştılar.
Her şeye para, rant gözüyle bakan, ‘sat kurtul-ver kurtul’ anlayışını benimseyen AKP, 2B arazilerinin satışında vatandaşa ‘işgalci’ gözüyle baktı..
Oysa 2B konusu çok eskilere dayanıyor..
Antalya’da özellikle de Serik-Aksu-Manavgat ve Alanya dolaylarında vatandaşlara öncelikle zeytinlik alanlar işaret edilerek, ‘buraları temizleyin, ekin, biçin, tarım yapın, ülke ekonomisine katkıda bulunun’ denilmişti.
Vatandaş, bir yandan ormanı korurken, diğer yandan orman vasfını yitirmiş arazileri kendisine yurt-vatan belleyerek hep sahiplenmiş, hem de ekip, biçerek, yuvasını yaparak kendisine bir yaşam tarzı oluşturmuştu.
Osmanlı tapusu olanların sayısı da bir hayli fazla.
2B rayiç bedellerinin yüksek oluşu vatandaşı ayağa kaldırdı..
Gösteriler yapıldı, yollara kapatıldı, hatta CHP Antalya İl Örgütü’nün organizasyonu ile Başkent Ankara’ya gidildi, 2B mağdurlarının hak arayışı hem destek gördü, hem e sempati ile başladı.
Hemen vurgulamak gerekir ki Antalya’dan 2B rayiç bedellerine karşı başlatılan hak arayışı, kısa sürede ‘halk hareketi’ne dönüştü, sonuçta İstanbul’da Taksim’de başlayan Gezi Parkı Direnişi’nin de yolunu açtı..
AKP, Bütünşehir düzenlemesini yaparken, başta Antalya olmak üzere Muğla, İzmir, Mersin, Aydın, Balıkesir gibi yerlerde kırsal kesimin oyunu alarak kazanmayı amaçlıyordu.
Ancak önce 2B olayları patladı, ardından Türkiye’nin kaderini değiştiren Gezi Parkı eylemleri başladı, AKP’nin ‘kıyı bandı’nı ele geçirme, özellikle de CHP’li belediyeleri kazanma şansı şu andaki tabloya göre iyice zora girdi..
Gezi Araştırma Şirketi’nin son kamuoyu yoklaması ise AKP’nin hızla kan kaybetmeye başladığı görüşünü destekliyor.
Antalya ile birlikte 36 ilde yapılan ve vatandaşa ‘bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz’ sorusunun yöneltildiği kamuoyu anketine önemli AKP oylarının bir bölümü CHP ve MHP’ye kayıyor.
Gezi Araştırma Şirketi'nin son anketine göre bugün milletvekili seçimi olsa partilere göre oy dağılımı şöyle: Türkiye geneli AKP yüzde 42.4, CHP yüzde 28.2, MHP yüzde 19.8, BDP yüzde 7.5 SP yüzde 1.3.
Türkiye’nin bölgelerine göre bakıldığında AKP’nin oy kayıpları iç Anadolu, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde daha fazla. Karadeniz bölgesinde de ciddi oy kaymaları var.
AKP’ye oy verenlerin 2. Partisi; yüzde 52 ile MHP, yüzde 26 ile CHP, yüzde 12’si BDP yüzde 10’u SP dediği görülüyor.
Anket 29 Haziran ile 4 Temmuz 2013 tarihlerinde, TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde, 36 il ve 184 ilçede bunlara bağlı 196 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden 2.639’u kadın ve 2.639 erkekle toplam 5.278 katılımcıyla, hanede yüz yüze görüşme metoduyla yapıldı.
Araştırmanın hata payı güven sınırları içerisinde yüzde 1,4 olarak bildiriliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.