Kuralsız, hesapsız ve yandaş adrese yönelik özelleştirmelerin olumsuz sonuçları bir bir çıkıyor.

                        Bunun en somut örneğini, elektrik özelleştirilmesinde yaşayarak gördük.

                        ‘Vatandaşın ırzına geçeceğiz’ sözünün dinlemeye takıldığı, iş adamı Mehmet Cengiz’ in ortağı bulunduğu CLK Firması, elektrik faturalarının tahsili işini ihale ile özelleştirmeden aldı.

                        Daha önce, Seydişehir alüminyum tesislerini kıyak ihale ile alan bu şirketin, İdari Yargı Kararlarına rağmen, bonus olarak kendisine verilen Oymapınar Barajını, 5 yıldır hukuka aykırı işlettiği herkes tarafından bilinmekte.

                        Şuan; şirketin en önemli faaliyeti, tüketiciye elektrik faturalarının geciktirilerek gönderilip, faiz ve yüksek tarifeden para tahsil etmesi olarak karşımıza çıktı.

                        Bu davranış firmanın hizmet edeceği vatandaşa bakışını ve patronunun dinlemeye takılan ‘vatandaşın a….na koyacağız’ taahhüdünün veciz bir biçimde hayata  geçirilmesidir.

                        Ancak, tartışmalarda bazı konuların aydınlanması gerekmektedir.

                        Bunlar;

                        -CLK firması, kıyak ihale sonucunda sadece elektrik paralarının faturalarının tüketiciye ulaştırılması ve tahsili işini mi üstlenmiştir?

                        -Arıza ve kesintilerle ilgili sorumlu firma AKEDAŞ mıdır?

                        -Tarifelerle ilgili düzenlemeler EPDK tarafından mı yapılmaktadır?

                        -Tahsil edilen kayıp-kaçak bedellerinin geriye dönük 10 yıllık kısmından CLK sorumlu mudur?

                        Bu soruların resmi ağızdan net olarak açıklanması gerekir.

                        Zira, vatandaşın kafası açıklamalardan karışmıştır.

                        Haklarını kimden ve nasıl talep edeceklerini bilememektedir.

                        Bu konuda düşüncemiz;

                        Yapılan kıyak ihale ile CLK firması, sadece sayaç okuma, fatura düzenleme, fatura tebliği ve fatura bedelinin tahsil işini yapmakta, kendi hizmetine dair belirlenen oran parayı kestikten sonra, kalanını resmi kuruma ödemektedir.

                        Bu nedenledir ki, alt yapıda yapılması gerektiği düzeltmeler ve yeni yatırımlardan bu firma sorumlu değildir.

                        Bunun doğal sonucu olarak elektrik arızaları ve kesintilerden de sorumlu olmadığı anlaşılmaktadır.

                        Bu konularda, sorumlunun AKEDAŞ olduğu sonucuna varmak mümkündür.

                        Öte yandan, firmanın elektrik kayıp-kaçak ücretlerinin geçmişe dönük iadesine yönelik ‘ben 1 yıllık dönemden yani, ihaleyi aldığım tarihten sonra ki dönemden sorumluyum..’ şeklindeki açıklamasından bu sonuç çıkmaktadır.

                        Sonuçta bu firmaya elektrik işi tabiri caizse;

                        KEMİKSİZ ET,

                        KILÇIKSIZ BALIK,

                        Tabir edilecek bir biçimde ihale olunmuştur.

                        Son olarak, gecikmiş fatura ile ilgili sorumluluğun CLK firmasına ait olup, fazla tahsil olan faiz ve yüksek tarifeden haksız tahsilat ile ilgili Tüketiciyi Koruma Hakem Heyetlerine veya miktar olarak yüksek ise, Tüketici Mahkemesine başvurulmasını;

                        Elektrik kesintileri ve bunların doğurduğu  maddi zararlar (elektrikli ve elektronik aletlerin bozulması …vb.) sağlık hizmetlerinden ve eğitim hizmetlerinden doğan zararların tazmini için AKEDAŞ firması ile ilgili yine Tüketici Mahkemesine başvurulması,

                        Geriye dönük 10 yıllık kayıp-kaçak bedeli için EPDK aleyhine Tüketici Mahkemesinde dava açılması gerektiği düşüncesindeyim.

                        Tabiî ki, hukuk tekniği açısından durum ayrıntılı değerlendirilebilir.

                        Ancak görünen odur ki, sorumluluk sadece ihaleyi alan firmada görünmemektedir.

                        Ülkeyi yöneten siyasi iktidarın zihniyeti her konuda bu olumsuzlukları ortaya çıkarmaktadır.

                        Velhasıl sadece elektrikte değil, tüm konularda işin CLK’ ı çıkmıştır.

                        Çözüm; 7 Haziran Genel Seçimlerinde ve bilinçli seçmendedir.                 

                        Saygılarımla…