
Cengizhan Gököz
İÇ GÜVENLİK YASA TEKLİFİ
Bakanlar Kurulu İç Güvenlik Yasa teklifini TBMM Başkanlığına sundu.
Tüm gazetelerde köşe yazılarında, televizyonların tartışma programlarında bu yasa teklifi konuşulup tartışılmakta.
Başbakan, ilgili ilgisiz Bakanlar, iktidarın resmi ve gayri resmi sözcüleri, kerameti kendinden menkul köşe yazarları ve bilim adamı ünvanlı ne idüğü belirsiz bir takım yandaşlar, havuz medyasında yasayı, önem ve faydalarını anlata anlata bitiremiyorlar.
Neymiş efendim, güvenlik çok önemli bir konuymuş…
Güvenlik olmadan özgürlük olamazmış…
6-7 Ekimde meydana gelen olaylar, bu yasayı zorunlu kılmış…
Neymiş efendim, bu yasaya karşı çıkanlar teröre ve teröriste destek olurmuş.
Daha bir sürü akıl dışı gerekçe.
Cumhurbaşkanının edebi konuşma üslubu ile ifade etmek gerekirse,
Edep…yavv….
Siz bizim aklımızla, hukuk ve demokrasi bilgimizle alay mı ediyorsunuz !
Savcıyı ve yargıyı devre dışı bırakıp, yakalama, gözaltına alma ve arama kararı yetkisini doğrudan mülki amire veren ve polis amirini bu konularda yetkili kılan bir düzenlemeyi demokrasi, insan hakları ve özgürlükler ile nasıl izah edebilirisiniz ?
Yasada, toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkını kullanırken, yüzünü biber gazına karşı atkısı ile kapatan insana 3 yıl hürriyeti bağlayıcı ceza verilmesi hangi demokratik ülkede kabul edilebilir?
Arama yapılması için gerekli makul şüphe sebepleri, nasıl 24 saat gözaltına alma hakkı verip, bir de bu süre keyfi olarak 48 saate çıkarılabilir ?
Amerikan ve Alman polisinin yetkilerini örnek gösterip, böyle bir yasa hazırlamak, ancak AKP’ ye yakışan bir demokrasi anlayışının sonucu olabilir?
Peki bu yasanın çıkarılma amacı nedir?
Doğu ve Güney Doğu Anadolu’ da, PKK terör örgütü, onun Meclisteki temsilcisi parti ve bir kısım sempatizanının gerçekleştirdiği yol kesme, polis ve askere saldırı, molotof kokteyli ile kamu malına, bankalara saldırma, polise sapan ile taş atma velhasıl bölücü dehşet terörü eylemlerini önlemek mi ?
Gerekçe gösterilen, 6-7 Ekim gösterilerinden hareketle yasanın bu amaçla çıkarılmak istendiği savunulabilir.
Sonrada dönüp, yasaya karşı çıkan bizlere ayrılıkçı terör örgütü PKK ve yandaşlarını destekliyorsunuz iftirası da atılabilir.
Bence işin aslı iktidarın anlattığı gibi değildir.
Şayet öyle olsa,
Şerefsiz olmayı göze alıp, teröristlikten hükümlü biri ile çözüm süreci denen garabet sürdürülebilir mi?
Bölgede asker kışlasına polis karakola hapsedilir mi?
Bölgede terör örgütü mensuplarınca, insanlar yolda durdurulup, kimlik sorulabilir mi?
Tüm bunlar yapılırken, iktidarın ‘aman çözüm süreci bozulmasın’ gerekçesi ile sesi çıkmazken,
Bu yasa kimler için çıkarılıyor?
Zannımca bu yasa,
İktidarın hukuk tanımaz düzenleme ve icraatlarına karşı çıkan demokratik hak ve tepkilerini, yine demokratik biçimde göstermeye çalışan bizlerin ‘gezi’ vb. tepkilerini sindirmek amacını taşıyor.
Ülkeyi seven, demokrasi, hukuka dayalı yönetim isteyen herkes bu yasaya karşı çıkmalıdır.
Nihai tepkisini 7 Haziran 2015 tarihindeki genel seçimde göstermelidir.
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.