Dini referans alarak siyaset yapan, dini siyasete alet eden hiçbir anlayışın uzun vadede başarılı olduğu görülmemiştir. Bir süre sempati toplayıp, ilgi çekseler de arkasından hızla düşüşe geçmişlerdir…

13 Yıllık AKP iktidarında da aynı gidişat ortada. Üst üste gelen iktidarın, halka vaat edilen ‘yokluk, yolsuzluk ve yasakla mücadele’nin yerine ülkeyi getirdiği nokta belli…

Yolsuzlukla mücadele etmeyi taahhüt edenler, yolsuzluğa saplanmış durumda…

Orta direk denilen sosyo-ekonomik durumu ve alım gücü itibariyle zengin ve fakir kesim arasında kalan bölüm, giderek daralıyor…

Nerdeyse kalmadı, orta direk..

Yokluk ve yoksulluk büyürken, zengin kesim de genişliyor…

Yeni muhafazakar zenginler oluşuyor…

Üretim yok…

İstihdam her geçen düşüyor…

Emek sömürüsü, taşeronlaşmayla adeta legalleştirilirken, esnafın ve işadamının üzerindeki vergi yükü büyüyor…

Yasaklara gelince…

Düşünmenin bile yasaklandığı günlere gidiyoruz…

Okumak, sorgulamak, yazmak, çizmek, konuşmak, yürümek yasak…

 İşte o yüzden önceki gün Ulaştırma eski Bakanı, AKP’nin Antalya 1. sıra Milletvekili Adayı Lütfi Elvan’a tepki gösterdi halk…

İşte o yüzden gerçeği gören ve CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a “Artık sizinleyim” diyen genç kadın gibi yüzlercesi AKP’yi terk ediyor…

İktidara yakın gördüğü CHP’ye halkın sarılması da yine ülkenin geldiği noktadan…

Anlaşılan odur ki halk, kararını veriyor…

İbre CHP’ye dönmüş durumda…

Açıklanan seçim beyannamesi, ön seçimin yarattığı hava, yapılan çalışmalar şuana kadar iyi gidiyor…

Önceki gün ve dün CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile beraberindeki heyetle çalışma yaparken havayı daha iyi soluma fırsatı buldum…

Sanıyorum iki günde en az bin kişi sadece Baykal ile fotoğraf çektirdi…

Elini sıkan, merhaba diyen, sorunlarını anlatıp, “Sizinleyim” diyenin ise haddi hesabı yoktu…

Ne diyelim vatandaş, gerçeği görüyor…