
İbrahim Akkaya
Hey koca Topçu !
Pek doğrusu..
Pişkinliğin böylesine söylenecek söz bulmak geçekten güç.
‘Aspendos eleştirileri ideolojik linç’ diyen zat geçici seçim hükümetinin Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu..
MHP’yi satıp hem Başbakan Yardımcılığı koltuğunu kapan, hem de AKP’den milletvekilliğini garantileyen Tuğrul Türkeş gibi Yalçın Topçu da sonradan dönüşenlerin arasında..
Topçu, Büyük Birlik Partisi(BBP) Genel Başkanı iken tıpkı şimdi AKP saflarında yer alan Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu gibi hükümete ve AKP’ye çok ağır sözlerle yüklenmişti..
Boşuna siyasetçilere toplum güvenmiyor..
Siyasetçiler dini liderler gibi toplumun güven duymadığı mesleklerin arasında bulunuyor..
Neyse biz gelelim Aspendos meselesine..
2000 yıldır ayakta kalan tarihi Aspendos’un bazı bölümlerinin yıpranması çok doğal..
Yıpranan bölümlerin restore edilmesi kararı da doğru..
Ancak restorasyonda kullanılacak malzeme seçimi yanlış..
İhaleyi kazanan firmanın restorasyon konusunda uzmanlaşmış olmasına gerek yok..
AKP’li olsun yeter..
Adamlar resmen Aspendos’a mutfak mermeri döşemişler..
Özgün malzeme niteliklerinin belirlenmesi konusunda doktora yapan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, Aspendos’ta yaşanan restorasyon faciasının sürpriz olmadığını belirterek, şunları söylüyor :
“ Aspendos’un restorasyonunda özgün malzeme özellikleri belirlenmeden, ya da formaliteden bazı deneyler yapılarak malzeme seçildi. Kullanılan malzeme kireç taşı”
Cem Oğuz, şu çarpıcı yorumu yapıyor :
“Aspendos Tiyatrosu’nun oturma gruplarının restorasyonunda sadece bürokrasiyi tamamlamak için ve göz kararı ile müteahhidin keyfine göre işlem yapıldı”
Aspendos skandalı aslına sürpriz değil..
AKP’nin sanata bakışı belli..
Heykellere ‘ucube’ denildi..
‘İçine tükürürüm böyle sanatın’ denildi.
Kültür ve sanat etkinliklerini yasaklayan, kimi sanat eserlerini ‘topluma kötü örnek oluyor’ diye ya giydiren, ya da bahaneler üreterek kaldıran bir anlayıştan fazlasını beklemek de hayalcilik olur..
Biz gelelim Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu’nun incilerine.
Şöyle diyor muhterem :
“Aspendos restorasyonuna yönelik eleştiriler ideolojik linç niyeti taşıyor.Burada doğru söz yok bire kere. Cümle kurmaktan aciz insanlar bu işi siyasete alet ederse bu doğru olmaz. Yani birilerinin ideolojik bir linç, 'Şuradan ne çıksa da vursam, iktidarı yerle yeksan etsem' anlayışından vazgeçmesi lazım. Kültür varlıklarımızın korunması kollanması siyasete alet edilecek bir şey değil"
Ardından da bombayı patlatıyor Bakan Bey :
"Bakın çok açık ve net söylüyorum. Her şeyi siyasallaştırıyoruz. Bu doğru değil. Siyasetin de bir ahlakı olur. Bir zamanlar söylerdim 'Camiden, kışladan, okuldan bu işleri uzak tutalım' diye. Şimdi de kültürden uzak tutalım. Kültür hepimizin varlık nedeni. Hayatımızın tamamı. Milletin var olmasını gerektiren varlıklarımız kültür varlıklarımızı küresel marka yapalım. Aspendos'un tadilat ve onarımıyla ilgili bu laflar kimin işine yarar?”
Siyasi ahlaktan söz edene bak…
‘Siyaseti camiden, kışladan, okuldan uzak tutalım’ diye bak..
Güler misin ağlar mısın ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.