
İbrahim Akkaya
Herkes aklını başına alsın
Seçime kaldı 15 gün.
Heyecan her dakika artıyor.
Partiler ve adaylar Antalya’yı karış karış gezerek seçmeni sempatisini kazanmaya çalışıyor.
Propaganda afişleri arttı, seçim araçlarının sayısı çoğaldı, partilerin ve adayların ekiplerine katılanların sayısında da kıpırdanma oldu.
Antalya’da bugün ve yarın seçim heyecanı biraz daha artacak.
Önce Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor Antalya’ya..
Erdoğan, bugün Kepez’de halka hitap edecek.
Türkiye’de gündemin yıldırım hızıyla değiştiği bir süreçte Erdoğan’ın Antalya mitinginde vereceği mesajlar önem taşıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da yarın Antalya’da olacak.
Kılıçdaroğlu’da Erdoğan gibi Kepez Arena’nın karşısındaki Seyhan Caddesi’nde yapacak konuşmasını.
Seçime iki hafta kala herkesin yanıt aradığı sorular aynı..
Kim önde ?
Anketlerden kim çıkıyor ?
Hangi belediye başkanı seçimi kazanıyor ?
İlginçtir Antalya için henüz ciddi bir anket açıklaması yapılmadı.
Gerek siyasi partiler, gerekse belediye başkan adayları bu konuda sessizliklerini koruyor.
Kimilerine göre partiler ve adaylar birbirini kolluyor.
Kimilerine göre ise anket yağmuru seçime bir hafta, 10 gün kala başlayacak.
Kulislere, partililere, sempatizanlara ve çalışma guruplarına anket dopingi yapanlar da yok değil.
O parti ve adaylar, moral motivasyonunu artırmak için kendilerinin anketlerde açık ara birinci konumda olduklarını söylüyorlar.
Kimi çevrelerde ise siyasi partilerin son yerel ve genel seçimlerde aldıkları oylar üzerinden seçim tahmini yapılmaya çalışılıyor.
Herkesçe iyi biliniyor ki genel seçimlerle yerel seçimler farklı..
Genel seçimde siyasi partiye oy veren Antalyalı, yerel seçimde bilinçli hareket ederek belediye başkan adayına göre oy tercihini yapıyor.
Siyasi partilerin son seçimlerdeki oylarını baz alarak tahminlerde bulunan, bu tahminlere güvenerek ‘seçimi kazandım’ havasına giren partiler ile adaylar 30 Mart akşamı yanılgıya düştüklerinin farkına varacaklar ama vakit çok geç olacak.
Yerel seçimlerin propaganda döneminden bugüne kadar siyasi partiler ve başkan adayları toplumsal barışı bozacak, sandık başında gürültüye neden olacak bir eylem ve söylemde bulunmamaya çaba gösterdiler.
Antalya açısından bu sevindirici.
Ancak kimi kötü niyetliler, yarışı siyasi centilmenlik sınırlarının dışına taşımak isteyen bazı küçük guruplar, ya da gurupçuklar havayı bulandıracak işlere de imza atıyorlar.
Rakip adayın afişlerine, seçim araçlarına ve stantlarına yönelik asla kabul edilemez saldırılarda bulunuyorlar.
Bununla da yetinmeyip. “ Falanca aday bizim lehimize çekilecek” gibi son derece yakışıksız yalan beyanlarla seçmenin kafasını karıştırmaya çabalıyorlar.
Antalyalı, bu tür manipülasyonlara prim vermez, böyle amatör işlere kanmaz, kanmadığı gibi de siyasi tercihinde daha da kemikleşir, çevresini de etkiler.
Kimse şunu aklından çıkarmasın ki 30 Mart’tan sonra da bu kentte yaşayacağız.
Birbirimizin yüzüne bakacağız, kitlesel olaylarda omuz omuza olacağız.
O uğruna yakıp, yıkmak, düşmanca eylem ve söylemlerde bulunmak öncelikle Antalya’ya zarar verir.
Şimdiye kadar kavgadan, yalan beyandan, dedikodudan, iftiradan, bel altı hareketlerden kimse karlı çıkmadı, tersine bu kötü işleri yapanlar zararın en büyüğünü gördü.
Sadece kendilerine değil, partilerine ve adaylarına da zarar verdiler.
Herkes aklını başına alsın.
Sonra dizlerinizi döversiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.