
İbrahim Akkaya
Hangi yürekli hakim ?
Döşemealtı Karataş İlkokulu’nda erkek öğrencilerle aynı sırada oturtuluyor diye bir aile kızlarını okula göndermemeye başladı.
Karma eğitime bir başkaldırıydı bu durum..
Olay Döşemealtı İçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar ulaşınca hemen çözüm bulundu..
Nasıl mı ?
Sınıf ikiye bölündü, böylece kız ve erkek öğrencilerin aynı sırada oturmasının önüne geçilmiş oldu..
İkiye bölünen sınıfa ücretli bir öğretmen atanınca da diğer veliler ayağa kalktı..
Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık’a göre amaç karma eğitime son vermek.
Şöyle diyor Mehmet Balık :
“Çocukların oturması ve sınıf düzeninin sağlanması sorumluluğu öğretmenlerindir. Velilerin isteğine göre sınıf düzeni sağlanması, sınıfların bölünmesi gibi uygulaman doğru değildir. Bu tür ayrımcılıklar, gelecekte karam eğitime son verip, sınıfların kız-erkek olarak tamamıyla ayrımına yol açacak tehlikeli yaklaşımlardır”
Antalya’da buna benzer bir olay daha önce de yaşanmıştı.
Başöğretmen Atatürk Ortaokulu’nda okul yönetimi, karma eğitim sistemine kafa tutarcasına iki sınıfı sadece erkek öğrencilerden oluşturmuştu.
Okulda 6’ncı sınıf düzeyinde 275 erkek, 154 kız öğrenci bulunmasına rağmen 10 şubede kız-erkek öğrenciler karma eğitim ve öğretim görürken (M) ve (N) şubelerinin sadece erkek öğrencilerden oluşması şikayete konu olmuştu..
Bu durum sadece karma eğitime kafa tutma değil, Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olduğu gibi cinsiyet ayrımcılığı da içeriyordu..
Eğitim-İş Antalya Şubesi, bu gerekçelerle Antalya Valiliği’ne şikayette bulunmuştu..
Sonucun ne olduğunu sanırım anlamakta zorlanmadınız.
İl yönetimi kulağının üzerine yattı, olay öncekilere olduğu gibi kapatıldı..
Pekala bunları niçin yazdım ?
13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP’nin Türkiye’de dini esaslara dayalı yönetim şekli oluşturma çabalarının Antalya ayağının ürünleri olduğu için..
1 Kasım’da sandıktan tek başına iktidar olarak çıkan AKP’nin kuşkusuz rejimi değiştirme çabalarının hızlanacağını düşünmek kahinlik olmasa gerek.
Ülkeyi 13 yıldır yönetenler, “ Kimsenin özgürlüğüne müdahale etmedik, kimsenin özel hayatına kısıtlama getirmedik’ diyorlar..
AKP’li bir vekil daha da ileriye giderek, “ Türkiye’deki hak ve özgürlükler, Türkiye’deki basın özgürlüğü başka bir ülkede yok’ iddiasını ortaya koyuyor..
Her zaman olduğu gibi AKP’nin söylemi eylemiyle asla örtüşmüyor.
Son örnek yılbaşı sepetlerine getirilen yasak..
Bundan böyle marketlerde satılacak yılbaşı sepetlerinde tütün mamulleri ve alkolü içecekler olmayacak..
Hani özel hayata müdahale yoktu ?
Hani Türkiye’de insanlar özgür yaşıyordu ?
AKP’nin geçici hükümeti 2 aya yakın bir süre olmasına rağmen yılbaşı gecesi için şimdiden sopasını gösterdi..
Resmi Gazete dün yayımlanan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) kararına göre, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar HakkındaYönetmelik’in 19 uncu ve 20 nci maddelerine atıfta bulunularak, şöyle deniyor : ,
“Kurumumuzdan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesine haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almaması” kararı alındı.
Hukukçulara göre maksadını aşan, yasaklayıcı bir karar..
Zincir marketler, alkol ve tütün mamulleri satma ruhsatı olan işletmeler bu karara karşı 60 gün içerisinde idari işlemin iptali davasını idare mahkemelerinde açabilirler. Bu kazanılmış bir haktır ve idari bir işlem ile yasaklanamaz.
İyi de böyle bir davada hangi yürekli hakim AKP’nin aleyhine karar verecek ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.