AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in göreve geldiği günden beri bir kısım medya kanalıyla sürekli CHP’li Mustafa Akaydın dönemi karalanıyor. Servis edilen belge ve bilgilerle ne kadar büyük “vurgun, soygun, yolsuzluk, kamu zararı” olduğu söyleniyor…

Çarşaf çarşaf haberler yapılıyor, gazeteler basılıyor. Apartmanlara ve işyerlerine ücretsiz dağıtılıyor. Dün de bir benzeri yapıldı. Neredeyse tamamı Akaydın üzerine kurulu gazeteyi görünce hem habercilik hem de siyaset adına bir kez daha üzüldüm…

Gazetecilik ya da siyaset dersi vermeyeceğim. Vermeye hakkım olduğu halde…

Ama haberciliğin de siyasetin de bir adabı var ki o bu değil…

Haberci de siyasetçi de sınırsız eleştiri hakkına sahiptir. Ama bu eleştiri karalamaya dönüp, yargılamaya varırsa bu olmaz…

Başkan Türel’in savunduğu 2009-2014 yılları arasında kamunun nasıl zarar uğratıldığı, kaynakların israf edildiği hususu durup durup gündeme taşınıyor…

İyi de varsa bir usulsüzlük, yolsuzluk gereğini yapın…

Yetki Başkan’da…

Eğer yapmıyorsanız o zaman gerçekte böyle bir şey yok ki hesap soramıyor, yargıya taşıyamıyorsunuz…

CHP’li Mustafa Akaydın ve ekibine de en çok bu konuda kızmıştım…

Basın yoluyla da sitemleri bu köşeden kaç kez dile getirdim…

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını çarçur eden, zimmetine geçiren, yandaşa aktaran herkimse cezasını çeksin…

Ama her nedense o dönem yapılmadı…

Başkan yetkisini kullanarak, sorumlular hakkında yargı mücadelesine girmedi…

Şimdi de aynısı yapılıyor…

Türel, konuyu yargıya intikal ettirmiyor. Sadece medya üzerinden yoğun bir çalışma yürütülüyor…

Demek ki yargıya götürecek bir şey yok elinizde…

Bir kısım basına yapılan servisle yetiniyorsunuz…

Ya kesin bu ilkesiz yayın ve siyaset anlayışını…

Ya da gereğini yapın…