
Cengizhan Gököz
Gelmezsen gelme…
Ülkenin her şeyi Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay’ da her yıl gerçekleştirilmesi teamül haline gelmiş olan Adli Yıl Açılış Törenlerine şartlı geleceğini bildirdi.
Şart; Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Prof. Dr. Av. Metin Feyzioğlu’ nun adli yıl açılışına gelmemesi…
Sayın Erdoğan; Sayın Feyzioğlu’nun Danıştay’ ın kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmadan rahatsız olduğu halde, konuşma süresini aştığını bahane ederek, her türlü Devlet adabı ve protokol kurallarını hiçe sayarak ve dönemin Cumhurbaşkanını da adeta arkasından sürükleyerek terk ettiği toplantıdan sonra, böyle bir yola başvurdu.
Adli Yıl Açılış Törenleri, Yargıtay’ da on yıllardır gerçekleştirilmektedir.
Senede bir kez yapılan bu törenlerde; yargının asli unsurunu temsil eden iddia, savunma ve yargılama makamlarının başkanları bu toplantılarda söz alıp başta yargı olmak üzere demokrasi, hukuk devleti, ülke ve yargının sorunlarını dile getirirler.
Bu anlamda, yargının kurucu unsuru olan savunmanın örgütlü kurumu Türkiye Barolar Birliğinin Başkanı 83.000 avukatı temsilen bu törene zorunlu katılır ve de söz alır.
Bu işin aslıdır.
Fer’i olan; konuşma önceliği, konuşma süresi ve toplantıya misafir olarak çağrılan Devlet Protokolünün katılımıdır.
Bir başka deyişle, törene Başbakan’ın Cumhurbaşkanı’nın, meclis başkanının ve diğer devlet protokolünün toplantıya katılım pozisyonu ‘konuk’ veya ‘onur konuğu’ sıfatı iledir.
Bu anlamda bu katılımın bizzat Başbakan veya Cumhurbaşkanı tarafından yapılması zorunlu değildir.
Ancak Sayın Feyzioğlu’nun, Sayın Cumhuriyet Başsavcısının, Sayın Yargıtay Başkanının ve diğer üst yargı (Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay) Başkanlarının katılımı zorunludur.
Bu durumda toplantıya misafir olarak katılma durumunda olan davetlinin, ev sahiplerinden birinin toplantıya katılmamasını yani yuvasından, evinden uzaklaşmasını istemek nasıl izah edilebilir?
Devletin üst kademesinde yargıya ve yasamaya tahammülü olmayan, tüm güçleri kendisinde toplamaya çalışan zihniyetin; yargı içinde savunmaya tahammülü olabilir mi?
Tüm bu gelişmelere paralel olarak,
Henüz AKP kongresi yapılmadan ve Genel Başkan seçilmeden, Ahmet Davutoğlu’ nu Genel Başkan ve Başbakan ilan eden kişinin bu tavrı sadrazam atayan padişah tavrı değil midir?
27 Ağustos 2014’te atanmış Genel Başkan’ı ve Başbakan’ ı belli bir partinin kongre yapması, Abdullah Gül’ ü dışlamaktan başka bir faaliyetten öte geçmeyecektir.
Ülkeyi bu hale getiren; kurum ve kuruluşlara demokratik teamüllere, devlet İbrahim Tatlıses’ in bilinen türküsünde olduğu gibi,
Gelmezsen gelme…
Olacaktır.
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.